Kızına yakın olmak istedi, son son günlerinde. | Open Subtitles | انه يريد أن يكون قريبا من إبنته خلال خلال أيامه الأخيرة |
Bu adam onlara yakın olmak, yaşamın vücutlarını terk edişini hissetmek istiyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يريد ان يكون قريبا وان يشعر بالحياة تغادر جسدهن |
Bu yıldıza yeterince yakın olmak anlamına geliyordu. | Open Subtitles | و هذا يعني أن يكون قريبا بما فيه الكفاية فحسب إلى نجم |
Geçim sıkıntıları varmış. Karısı hamile olduğundan eve yakın olmak istemiş. | Open Subtitles | و كانت هناك مشاكل مادية، و ينتظر هو و زوجته طفلهما الأول، أراد ببساطة أن يكون قريبا من المنزل. |
Hatta kiliseye yakın olmak bile istemiş. | Open Subtitles | كان يحتاج لأن يكون قريبا من كنيسته |
Hatta kiliseye yakın olmak istemiş. | Open Subtitles | كان يحتاج لأن يكون قريبا من كنيسته |
Sadece ona yakın olmak isteyen yalnız bir adam. | Open Subtitles | فقط شخص وحيد أراد أن يكون قريبا منها |
Sana yakın olmak istedi. | Open Subtitles | أراد ان يكون قريبا منك |