"يكوّنون" - Translation from Arabic to Turkish

• oluştururlar

Bu adalarda hayatta kalabilmek için bütün genç şahinler çete oluştururlar.
كافة اليافعين من الكراكر يكوّنون جماعات ليحيون على تلك الجزر

Yapabileceğimiz şey, farelerimizi alıp onları tamamen buradaki kutuya benzeyen bir kutuya koyup ardından onlara çok hafif bir ayak şoku verebiliriz, böylece bu kutuya dair bir korku anısı oluştururlar.
ما يمكننا فعله هو أخذ فئراننا و وضعهم في صندوق يشبه تماماً هذا الصندوق هنا، و ثم يمكننا إعطاءهم صعقة كهربائية طفيفة جداً بحيث يكوّنون ذاكرة خوف من هذا الصندوق.

Vampirler uzunca bir süre beraber yaşayıp birbirlerinin kanıyla beslendiklerinde bir yuva oluştururlar ve sadist ve çılgınca davranmaya başlarlar.
عندما يعيش مصاصو الدماء سوياً لفترة طويلة... ويتغذون على دماء بعضهم البعض، فهم يكوّنون عشــاً،