Evet, hazır bundan bahsetmişken, deskin arkasındaki şirin çocuk gözleriyle seni takip ediyor. | Open Subtitles | نعم , بمناسبة هذا الحديث الشاب اللطيف وراء المكتب يلاحقكِ بعينيه - لا , لا يفعل - |
Bu yüzden seni takip ediyor çünkü sana âşık. | Open Subtitles | ،لهذا السبب إنه يلاحقكِ .لأنه مغرم بكِ |
senin peşinde olan her ne ise seni takip edebiliyor olsa gerek. | Open Subtitles | الشيء الذي يلاحقكِ يستطيع تتبعكِ و يحس بطاقتكِ. |
Sıradan bir eve girme değil galiba, zanlı senin peşinde olabilir. | Open Subtitles | قد لا تكون عملية سطوٍ عادية. الجاني قد يلاحقكِ. |
- Sizin peşinizde olabilir. | Open Subtitles | ربّما يلاحقكِ أنتِ! |
Little Moon seni takip ediyor. | Open Subtitles | لقد كان (القمر الصغير) يلاحقكِ |
Yavaş yavaş senin peşinde. | Open Subtitles | "ببطءٍ يلاحقكِ" |
senin peşinde. | Open Subtitles | إنه يلاحقكِ. |