"يلتقوا" - Translation from Arabic to Turkish

• tanışmadı
• tanışmadılar
• tanımıyorlar
• tanışmamış
• buluşmalarını
• karşılaşmadılar

Bayanlar ve baylar, Böcek ve Tanrı hiç tanışmadı.
السيدات والسادة، الحشرة و (القدير) لن يلتقوا قط

İncil yazarları İsayla hiç tanışmadı, Aziz Paul de buna dahil.
كتبة الأناجيل لم يلتقوا ابدا بالمسيح (ولا حتى القديس (بولس

Ona e-mail gönderdiler 'çünkü daha önce hiç tanışmadılar.
أرسلوا مواصفاته في رسالة إليكترونية لانهم لم يلتقوا من قبل

O ve Bayan Walling hiç tanışmadılar.
هو والسيدة (والينغ) لم يلتقوا البتة

Bazı arkadaşlarımız meslektaşlarını bile tanımıyorlar.
بعض الموضفين لم يلتقوا بزملائهم الآخرين نهائيآ

O şerefsizi hiç tanımıyorlar da ondan.
هذا راجع لكونهم لم يلتقوا إبن الساقطة

Seninle hiç tanışmamış gibi görünmeye çalışırlar.
و سيتصرّفون وكأنهم لم يلتقوا بك لا يمكنك مقاومة هذا

Hepsine mesaj atar, bizimle başka bir yerde buluşmalarını isteriz.
سوف نراسلهم .. سوف نخبرهم أن يلتقوا في مكان ما

Ama onlar kambriyum öncesi yaşam formları ile karşılaşmadılar, değil mi?
لكنهم لم يلتقوا مطلقا بأي مخلوق من عصر ما قبل الكمبري . هل فعلوا؟

Hayır, o kötü adamlar Cody ile hiç tanışmadı.
(لا، هؤلاء الأشرار لم يلتقوا (كودي

Sürücüyü tanımıyorlar bile.
لم يلتقوا أبداً بهذا الرجل

- Adamı tanımıyorlar.
-قالوا أنهم لم يلتقوا بالرجل

Kendi anneleriyle hiç tanışmamış insanlar var burada.
ويوجد العديد هنا لم يلتقوا بأمهاتهم على الإطلاق

- Bu benim suçum değil! ...ikisinin tanışmamış olmalarını dilemiş ve dileği gerçekleşmiş.
هذا ليس خطئي عندما تمنيتي أن أبّي وأمّي لم يلتقوا من قبل...

Hansen'in kulübesinin dışındaki yırtıcı hayvan afişinin orda benimle buluşmalarını söyleyin.
أخبرهم أن يلتقوا بي عند الإشارة بجانب مقصورة هانسون

Jackson'la kardiyoya haber verip bizimle orada buluşmalarını söyleyeceğim.
سأتّصل بـ (جاكسون) و قسم القلب و أخبرهم أن يلتقوا بي في الطابق العُلوي

Bir daha karşılaşmadılar.
لم يلتقوا بعد ذلك ابداً