Hepsi de, çalışma saatlerini hesaplamak üzere, bozulmadan kalmış sibernetik klavyelere uzanırken Tanrı'nın eski gezegenini parmaklayıp parmaklarını yalayıp parsayı toplamaya hazırlanıyor. | Open Subtitles | كل واحد منهم يستعد ليضع قبضته على كوكب الله يلعقون أصابعهم لتبدو نظيفة كما يمتدون نحو أصلهم |
İnsanlar kendilerini yalayıp temizlemez mi hiç? | Open Subtitles | -هل تقصد أن البشر لا يلعقون أنفسهم للتنظيف ؟ |
Bir dakika öncesinde elinizi yalayıp sonrasında boynunuzu ısırırlar. | Open Subtitles | يلعقون يدك في لحظة |
Sadece yaralarını yalıyorlar. Daha bitmedi. | Open Subtitles | انهم يلعقون جراحهم، لم ينتهى الامر بعد |
Ama ağızlarını yalıyorlar. | Open Subtitles | إنتبهوا إنهم يلعقون أنوفهم |
Koltuğu yalıyorlar mı? | Open Subtitles | هل يلعقون المقاعد؟ |