O, kafama yumruk atarken kasların harika görünüyordu ama. | Open Subtitles | يبدو أن صديقك يشعر براحة غامرة حين يلكم رأسي |
Oyuncudur onlar. Beyaz cücelerin suratına asla yumruk atılmaz. | Open Subtitles | وتحملهم، لكن لا أحد يلكم قزمًا أبيضا على وجهه. |
Kucaklarsın onları. yumruk atmazsın. | Open Subtitles | وتحملهم، لكن لا أحد يلكم قزمًا أبيضا على وجهه. |
Kontrol adamımızı yumrukluyor. Arkasındaki adam bizim mühendis cerrahımız. Etrafta olması gereken biri. | TED | إنه يلكم رجل التحكم. والرجل خلفه هو المهندس الجراح في الفريق. والذي يعتبر وجوده مناسباً في الفريق. |
Kimse beyaz cüceleri yumruklamaz. | Open Subtitles | لا أحد يلكم الأقزام البيض. |
- Jimal'ın ilk yumruğu attığını gören bir tanığımız var. | Open Subtitles | عندنا شاهد عيان الذي رأى جمال) يلكم اللكمه الاولى) |
Daha önce benim için yumruk atan biri olmamıştı. | Open Subtitles | لم أسمع بأي احد قط يلكم لكمات فورية من أجلي من قبل. |
Bir duvarın içinden yumruk atan ajanlar gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت عميلاً يلكم من خلال جدار مسلح. |
yumruk yerken hemen savunma yapmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تتفادي الضربة عندما يلكم الآخر |
Mahvedilmeden önce ancak birkaç yumruk sallayacak. | Open Subtitles | يلكم بضع لكمات حتى يدمر بالكامل |
Boks yapar, birkaç yumruk atar ve bam! | Open Subtitles | هوكان ملاكم وكان يلكم بعض اللكمات وبنج |
- Herhalde, Nick, Ira'ya yumruk attı. | Open Subtitles | -أعتقد أن "نيكولاس" يلكم "آيرا" |
Sadece millete yumruk atışına bayılıyorum. | Open Subtitles | أنا أحبّه عندما يلكم الناس |
Evet, baksana nasıl yumruk atıyor. | Open Subtitles | أجل، انظر كيف يلكم |
Ve sonra parmaklar çapraz Markus'un suratına bir yumruk atar. | Open Subtitles | ومن ثم, تقاطع الأصابع حركة لتمني الحظ* يلكم (ماركوس) على الوجه |
" Yan adım, yan adım, havaya yumruk." | Open Subtitles | يأخذ خطوة جانبية-ثم اخرى-ثم يلكم الهواء |
Baş beyin cerrahım, cerrahi katımda insanları yumrukluyor. | Open Subtitles | رئيس جراحي الأعصاب لدي يلكم الناس في القسم الجراحي |
Bebeğin durumu iyi, ve o üç yaşındaki bir bebek gibi yumrukluyor dedi. | Open Subtitles | الطفل على ما يرام، ويقول أن (كام) يلكم كطفل عمره 3 سنوات! |
İnsanları yumrukluyor. | Open Subtitles | انه يلكم الناس |
Adam, insanları yumruklamaz. | Open Subtitles | (آدم) لا يلكم الناس |
Adamın güçlü bir yumruğu var. | Open Subtitles | ذاك الرجل يلكم بطريقة مشينة. |