"يلوذ بالفرار" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaçıyor
        
    • kaçarken
        
    • kaçmadan
        
    • kaçmasına
        
    • kaçtığını
        
    Eminimki kaçıyor.Kendini iyileştiricek. Open Subtitles أنا واثقةٌ من أنه يلوذ بالفرار لكي يعالج نفسه
    Bu yüzden birisi kapımın zilini çalıp kaçıyor. Open Subtitles هذا السبب أن أحدهم ظل يرن على جرس بابي و يلوذ بالفرار
    Bakın, sanırım patlamadan hemen sonra birisini kaçarken gördüm. Open Subtitles إسمع، أعتقد أنني رأيتُ شخصاً يلوذ بالفرار بعد الإنفجار.
    Katili buradan kaçarken gördüm. Open Subtitles رأيتُ القاتل يلوذ بالفرار من هناك.
    Ya onu öldürüp kendi kaçmadan evvel cesetten kurtuldu ya da ondan bir şekilde kaçtı. Open Subtitles حسناً , إما أنه قتلها وتخلص من جسدها قبل أن يلوذ بالفرار بنفسه أَو أنها هربت منه بطريقةٍ ما
    Yüzüne çok iyi bakamadım ama kaçmadan önce görebildiğim kadarı bu. Open Subtitles لم أتمكن من رؤية وجهه بوضوح، ولكن هذا يشبه إلى حد كبير ما رأيته قبل أن يلوذ بالفرار.
    Onun kaçmasına izin verdin. Open Subtitles أنت مُحق تماماً في كوني غاضب لقد تركته يلوذ بالفرار
    Caldwell'in kaçmasına izin verdiğin için ne söylememi bekliyordun? Open Subtitles أتعلمين ماذا أريد أن أقول لك لجعل "كالدويل" يلوذ بالفرار ؟
    "Onun kaçtığını gördüler - Bekçisini boğdu!" Open Subtitles لقد رأوه يلوذ بالفرار بعد قيامه بقتل الحارس
    Kuzey tüneline gitti. Kapıyı kapattı. Koşun hadi, kaçıyor! Open Subtitles ذهب بالممرّ الشمالي وأغلق الباب خلفه، هيّا أسرع لا تدعه يلوذ بالفرار
    Sanırım bugün herkes polislerden kaçıyor. Open Subtitles أخمن أن الجميع يلوذ بالفرار من رجال الشرطة اليوم
    - Beni bu karmaşaya o sürükledi. - kaçıyor. Open Subtitles لقد جذبتني إلى هذه الفوضى - إنّه يلوذ بالفرار -
    Kendisi kaçarken, bizi burada tutmuş oldu. Open Subtitles يبقينا منشغلين بينما هو يلوذ بالفرار
    Ben gerçekten birisini kaçarken gördüm. Open Subtitles رأيتُ شخصاً يلوذ بالفرار. -كان الإنفجار .
    Öyleyse Nett, katili kaçarken vurmaya çalışmış olmalı. Open Subtitles إذن لابدّ أنّ تلك هي الرصاصة التي أطلقها القاتل على (نيت) عندما كان يلوذ بالفرار.
    kaçmadan önce katili yakalamak için yukarıya! Open Subtitles إلى الأعلى لإمساك القاتل قبل أن يلوذ بالفرار
    Howard Ennis iki hapishane memurunu üç doktoru ve bir hemşireyi kaçmadan önce öldürmüş. Open Subtitles (هوارد اينيس) قتل ضابطي إصلاح ثلاثة أطباء و ممرضة قبل أن يلوذ بالفرار
    - kaçmasına izin veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا ان ندعه يلوذ بالفرار بذلك
    Ethan'ın kaçmasına izin verdin. Open Subtitles لقد سمحت لـ " إيثان " أن يلوذ بالفرار
    kaçmasına izin verme! Open Subtitles لا تدعه يلوذ بالفرار!
    Tamam, FBI'ı ara. Onlara kaçtığını söyle. Open Subtitles حسنا ، إتصلوا بالمباحث الفيدرالية و أخبروهم أنه يلوذ بالفرار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more