"يمتصون" - Translation from Arabic to Turkish

    • emiyorlar
        
    • emerler
        
    • emip
        
    • tüketiyorlar
        
    Parazitler gibi kanımızı emiyorlar. Open Subtitles انهم يمتصون دمائنا لانهم طفيليات سيمتصون دمائنا ال ان نصبح نحن كمدينة
    Parazitler gibi kanımızı emiyorlar. Open Subtitles انهم يمتصون دمائنا لانهم طفيليات سيمتصون دمائنا ال ان نصبح نحن كمدينة
    İçine giriyor ve vücudundaki tüm nemi emiyorlar. Seni canlı canlı içiyorlar. Open Subtitles يمتصون الرطوبة منك, و يشربونك حي
    Bu oyukların içinde, daha küçük mikro-oyuklar büyür ve toprakla kaynaştıkça, suyu emerler. TED و في هذه التجاويف تتشكل تجاويف مصغرة و عندما يخلطون الأتربة، يمتصون الماء
    Size yapışıp kanınızı emerler. Open Subtitles انهم يمتصون دم الكتاب
    Hayatlarımızı emip bitiriyorlar görmüyor musun? Open Subtitles ألا ترى أنهم يمتصون الحياة منّا؟
    İnsanin ömrünü tüketiyorlar. Open Subtitles يارجل،أنهم يمتصون حياتك
    Diyelim ki, sivri dişleri var kan emiyorlar, güneşe çıkarlarsa kavruluyorlar haçlardan pek hoşlanmıyor ve sarımsak yiyemiyorlar ne dersin bu yaratıklara? Open Subtitles قل أن لهم أنياب, وأنهم يمتصون الدماء . وأنهم يحترقون في الشمس ومعك صورة المسيح ,وهم ....
    Clara, nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama tekrar TARDIS'i emiyorlar. Open Subtitles (كلارا)، لست أعلم كيف يفعلونها لكنهم يمتصون الطاقة من (التارديس) مجدداً
    Size yapışıp kanınızı emerler. Open Subtitles انهم يمتصون دم الكتاب
    Adamın kötülüğünü emip çekiyorlar. Open Subtitles إنهم يمتصون الشر من جسده
    İnsanin ömrünü tüketiyorlar. Open Subtitles يارجل،أنهم يمتصون حياتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more