Dostlar kemirgenler dört bacaklılar! | Open Subtitles | ... اصدقائي ... القوارض ... الذين يمشون على اربع |
Dostlar kemirgenler dört bacaklılar! | Open Subtitles | ... اصدقائي ... القوارض ... الذين يمشون على اربع |
Ateşte yürüyen insanlar gibi konsantre olacağım. | Open Subtitles | سأهيّئ نفسي مثل أولئك الناس الذين يمشون على الفحم الحار |
Paralel yürüme bandında cesareti kırılanların çoğu buraya geldiklerinde ay üzerinde yürüyen astronotlara dönüyorlar. | Open Subtitles | بعد التمرين الأول و عندما أحضرهم إلى هنا يصبحون كرجال الفضاء يمشون على القمر |
Her Pazar sahaya çıkıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يمشون على هذا الملعب كل أحد |
Her Pazar sahaya çıkıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يمشون على هذا الملعب كل أحد |
Ve sadece yürüyorlardı, penceresiz bir odada bir koşu bandında. | TED | وهم كانوا فقط يمشون على جهاز مشي في غرفة خالية من النوافذ. |
koşu bandında yürümekte olan insanlarda hâlâ yürümenin kalıntı etkisi vardı ve sonrasında hâlâ yaratıcıydılar. | TED | الأشخاص الذين كانوا يمشون على جهاز المشي أثَّر فيهم المشي بشكل ملحوظ، واستمرت قدرتهم على الإبداع حتى بعد المشي. |
"Romanda mükemmel çizilmiş bir kahraman bile yeryüzünde yürüyen ve gölgesi toprağa düşen en iç sıkıcı insana kıyasla sadece bir kemik torbasından ibarettir." | Open Subtitles | بالمقارنة لأسخف الأناس الذين يمشون على وجة البسيطة أكثر الشخصيات رُسمت ببراعة في أي من رواية لا شيء أكثر من حقيبة من العظام |
- Raydan çıkıyorlar! | Open Subtitles | -ولكن يمشون على خط واحد |