"يمكنك أن تثق" - Translation from Arabic to Turkish

    • güvenebilirsin
        
    • güvenemezsin
        
    • güvenebileceğin
        
    • güveneceğini
        
    • güveneceksin
        
    • güvenemiyorsun
        
    • güvenemiyorsan
        
    • güvenemezsiniz
        
    İnsanları görünüşlerine göre yargılıyorsun. Onlara güvenebilirsin. Open Subtitles لا تحكم على الناس من مظهرهم ، يمكنك أن تثق بهم
    Tamam, ona güvenebilirsin. O yeni efendimiz. Open Subtitles انه بخير, يمكنك أن تثق به انه سيدنا الجديد
    Bana güvenebilirsin. Artık temizim. Yemin ederim ki temizim. Open Subtitles يمكنك أن تثق بي الآن، أنا نظيف أقسم بأني نظيف
    Hayır, ama annenin her zaman söylediği gibi tatlı bir kıza güvenemezsin. Open Subtitles لا، ولكن أمي قالت دائماً لا يمكنك أن تثق بي فتاة جميلة
    Böyle bir iş yerinde çalışırsan, güvenebileceğin bir insan bulmalısın, ki bu kişi işleri yanlışdan doğruya çevirebilsin. Open Subtitles عندما تعمل في مكان مثل هذا تحاول أن تجد شخص واحد يمكنك أن تثق به شخص يرى الأمور كما تراها و يعلم الصواب من الخطأ
    Bana güvenebilirsin. Artık temizim. Yemin ederim ki temizim. Open Subtitles يمكنك أن تثق بي الآن، أنا نظيف أقسم بأني نظيف
    O çocuklara güvenebilirsin. Onları uzun zamandır tanıyorum. Open Subtitles هؤلاء الأطفال, يمكنك أن تثق بهم لقد عرفتهم نصف حياتى
    Güvenemeyeceğini söylüyor. Ama bana güvenebilirsin. Open Subtitles لقد قالت بأنه لا توجد ضمانات ولكن يمكنك أن تثق بي
    Onların sana güvendiği gibi sen de insanlarımıza güvenebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تثق بأناسك بنفس الطريقة التي يثقون بك فيها
    Mavi kravatlı bir insan güvenebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تثق بالرجل الذي يرتدي اللون الأزرق
    Ona güvenebilirsin Başka kimse olmaz Open Subtitles هو الوحيد الذي يمكنك أن تثق به لا أحد غيره
    Ozaman belki, salgını kontrol altına alırken biraz sağduyu kullanan adamlarınada güvenebilirsin. Open Subtitles سيدي، ربما يمكنك أن تثق برجالك بأن يستخدموا المنطق عندما يتعاملون مع المصابين
    Bana güvenebilirsin. Kashfar'a kurtarma timi göndermeyi düşünüyorum. Open Subtitles يمكنك أن تثق بي. أفكر بإرسال فريق من القوات الخاصة إلى كاشفار.
    Evet, evet, başardın. Fakat her zaman şansa güvenemezsin. Open Subtitles نعم لقد فعلتها ولكنك لا يمكنك أن تثق بالحظ دائما
    Bana yardım etmekten bahsettiğini biliyorum... ama öğrendiğim tek birşey varsa, o da herhangi birine güvenemezsin. Open Subtitles أعرف ما قلتِه لي بشأن أنكِ تريدين مساعدتي لكن لو أن هناك شيء واحد تعلمته في حياتي فهو أنك لا يمكنك أن تثق بأي شخص
    O güvenebileceğin tek kişi Open Subtitles هو الوحيد الذي يمكنك أن تثق به في المحكمة
    O takımda kime güveneceğini bilemezsin. Open Subtitles أنت لا تعلم أنه يمكنك أن تثق بذاك الفريق
    Eğer Güney Amerikanın uyuşturucu kralına güvenemeyeceksen, kime güveneceksin? Open Subtitles لو انك لا تستطيع أن تثق فى أمريكى جنوبى من كبار رجال المخدرات, من يمكنك أن تثق فيه؟
    Artık kimseye güvenemiyorsun. Open Subtitles الآن لا يمكنك أن تثق باي أحد بعد الآن
    Eğer bana güvenemiyorsan, durma, çek şu tetiği. Open Subtitles أذا لا يمكنك أن تثق بي تفضل وأسحب الزناد
    Belediye Başkanı'na güvenemezsiniz polis kuvvetlerine güvenemezsiniz. Open Subtitles لا يمكنك أن تثق بعمدة المدينة لا يمكن الثقة في رجال الشرطة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more