"يمكنك أن تحصل على" - Translation from Arabic to Turkish

    • alabilirsin
        
    • alamazsın
        
    • alabilirsiniz
        
    • alabilecekken
        
    • elde edebilirsiniz
        
    • rahatsiz edebilirsin
        
    Dostum şu aralar çok ucuza güzel bir yazlık alabilirsin. Open Subtitles يا صديقي يمكنك أن تحصل على حجز شقة من للإجازة
    Sheeta'yla konuşmama izin verirsen, kristali alabilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تحصل على الحجر إذا سمحت أن أتحدث إلى شيتا
    Yeni bir yardım uzmanı alamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تحصل على تحرية جديدة
    Hem kızı hem de işi alamazsın! Open Subtitles ! لا يمكنك أن تحصل على الفتاة و على الوظيفة
    Altın çıkarma yönteminin patentini alabilirsiniz ama altını patent altına alamazsınız. TED يمكنك أن تحصل على براءة اختراع في كيفية تعدين الذهب لكن ليس براءة اختراع الذهب نفسه
    Belki işlem sürerken ihtiyacınız olan görüntüyü alabilirsiniz. Open Subtitles ربما يمكنك أن تحصل على الذي تحتاجه من الادلة والتحقيق
    Ben, kendi payını hemen şimdi alabilecekken sahte bir mutlu sonu beklenir ki, diyorum. Open Subtitles أعني، لما الإنتظار لحياة سعيدة زائفة فيما بعد بينما يمكنك أن تحصل على نصيبك الآن، هذا رأيي.
    Dünyadaki diğer tüm kadınları elde edebilirsiniz. Open Subtitles يمكنك أن تحصل على أيّ إمرأة في العالم
    Evine gider, telefonlarini dinler, belki birazcik da rahatsiz edebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تذهب لمنزله و تتصنت عليه.. يمكنك أن تحصل على مزيد من المعلومات
    Duvarın arkasındakini de alabilirsin. Open Subtitles وطبعاً يمكنك أن تحصل على ما وراء الحوائط. ‏
    Kullanılmış spor bir balıkçı teknesini herhalde 300'e alabilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تحصل على قارب رياضي ربما مقابل 300 مستعمل
    İstediğin kadar alabilirsin. Yiyebileceğinden fazlasını da. Eğer bize diğer mahkumların nelerden bahsettiğini anlatırsan. Open Subtitles يمكنك أن تحصل على ما تشتهى من الطعام فى حالة واحدة فقط وهى تعاونك معنا
    Ne istersen alabilirsin. Sadece bana istediğimi ver. Open Subtitles يمكنك أن تحصل على ما تريده فقط أعطني ما أريده
    Başkent tam bir "Karşılığını vermeden bir şey alamazsın" mekanıdır. Open Subtitles العاصمة هي المكان الأساسي لمقولة "لا يمكنك أن تحصل على شيء مقابل لا شيء"
    Bir erkeğin evini elinden alamazsın. Open Subtitles ولا يمكنك أن تحصل على منزل الرجال
    Aynı birikimle iyi bir evin ufak bir kısmını alabilirsiniz. Open Subtitles بنفس حجم العش الصغير يمكنك أن تحصل على فكرة عن العقارات الأساسية
    Bu zehri, Londra'daki herhangi bir evden alabilirsiniz. Open Subtitles يمكنك أن تحصل على هذا السم من أي منزل في لندن
    Ben, kendi payını hemen şimdi alabilecekken sahte bir mutlu sonu beklenir ki, diyorum. Open Subtitles أعني، لما الإنتظار لحياة سعيدة زائفة فيما بعد بينما يمكنك أن تحصل على نصيبك الآن، هذا رأيي
    Başka her kadını elde edebilirsiniz. Open Subtitles يمكنك أن تحصل على أيّ إمرأة في العالم
    Evine gider, telefonlarini dinler, belki birazcik da rahatsiz edebilirsin. - Biraz bilgi elde edersin. Open Subtitles يمكنك أن تحصل على مزيد من المعلومات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more