"يمكنك أن ترى" - Translation from Arabic to Turkish

    • görebilirsiniz
        
    • görebilirsin
        
    • göremiyor
        
    • görebiliyor musun
        
    • görebiliyorsun
        
    • Gördüğün
        
    • göremezsin
        
    • göremiyorsun
        
    • gördüğünüz
        
    • görüyorsun
        
    • görmüyor musun
        
    • görebiliyorsunuz
        
    • görebileceğiniz
        
    • bakabilirsin
        
    • görebiliyordunuz
        
    Bu sayede baktığınızda arkadan nasıl gözüktüğünüzü ya da tüm çevrenizi görebilirsiniz. TED وبهذا يمكنك أن ترى كيف تبدو من الخلف أو من كل الاتجاهات بالنظر في هذه المرآة.
    Birleşik Devletler'i, Kaliforniya'yı ve San Diego'yu görebilirsiniz. Nesneleri döndürmek için fareyi veya klavyeyi kullanabilirsiniz. TED يمكنك أن ترى الولايات المتحدة وكاليفورنيا وسان دييغو، ويمكنك استخدام الفأرة أو لوحة المفاتيح لإدارة الأشياء.
    Bu ilk seferi, o yüzden ten renginin hayalet beyazı olduğunu görebilirsin. Open Subtitles هذه هى المرة الأولى,لذا يمكنك أن ترى أن مظهره العام يبدو كالشبح
    İyi de şimdi, meşgul olduğumu göremiyor musun? Open Subtitles ألا يمكنك أن ترى بأني مشغول؟ لماذا أتيت وأزعجتنا؟
    Söyle bana görebiliyor musun seherin ilk ışıklarında alacakaranlıkta gururla selamladığımız o bayrağımızı? Open Subtitles قالوا، هل يمكنك أن ترى من خلال ضوء الفجر ما الذي نفخر به
    Köpekbalığının gözlerindeki ruhsuz boşluğu görebiliyorsun. Open Subtitles يمكنك أن ترى فراغ الروح الكلي في عيني ذلك القرش
    Yaklaşık 89 derecelik eğim açısını görebilirsiniz. TED يمكنك أن ترى كيف أنه مائل بحوالي 89 درجة.
    Bu küçük örnekte, birkaç finans kuruluşunun pek çok bağlantıda öne çıktığını görebilirsiniz. TED في هذا المثال البسيط، يمكنك أن ترى قليل من المؤسسات المالية مع بعض الروابط الكثيرة البارزة.
    Elektrotlar şimdi kapatıldı ve bayanın titrediğini görebilirsiniz. TED الأقطاب مطفأة الآن و يمكنك أن ترى أنها ترتعش
    Ekranın sol tarafında sağ kolla alakalı simgeler görebilirsiniz. TED يمكنك أن ترى بعض الرموز في الجانب الأيسر من الشاشة لما كان سيفعل بالذراع اليمنى
    Onu çıngıraklı yılan gibi gösteriyor, ama sen biri bin gibi görebilirsin. Open Subtitles يجعله يبدو وكأنه ثعبان سام لكن يمكنك أن ترى ألف مثل هذا الواحد
    Kahretsin, bunu orduda görebilirsin. Beyaz adam her istediğini yapıyor. Open Subtitles . يمكنك أن ترى ذلك في الجيش الرجل الأبيض متفوق علينا بسهولة
    - Bu yer bizi tüketiyor! - Bunu göremiyor musun, Bruce? Open Subtitles هذا المكان يستنزفنا ألا يمكنك أن ترى ذلك بروس؟
    Bunun ne kadar delice olduğunu göremiyor musun? Open Subtitles ألا يمكنك أن ترى كم هذا جنوني؟ ليس حقيقياً
    Yani kriz geldiğinde her şeyin içini görebiliyor musun? Open Subtitles إذا عندما تحضرك هذه الومضات، يمكنك أن ترى خلال أي شيء ؟
    Sahilden bütün Kullen'i görebiliyorsun. Open Subtitles من الشاطئ يمكنك أن ترى على مد البصر إلى كولين
    Hey, Gördüğün, duyduğun, kokladığın bir şeyi gerçek olmaktan ne alıkoyar? Open Subtitles إذا كان يمكنك أن ترى شيئاً وتسمعه وتشتمه ما الذي يمنعه من أن يكون حقيقياً؟
    Büyüteçle bakmadıkça, onu sen bile göremezsin, Jimmy. Open Subtitles أنت لا يمكنك أن ترى هذا إلى إذا فحصت كل شعرة بعدسة مكبرة
    Şu an sen göremiyorsun ama güneş gözlüğümün altından gözlerimi nasıl deviriyorum bir bilsen. Open Subtitles ، لا يمكنك أن ترى ذلك و لكنى من تحت نظارة الشمس تلك أستهجن كلامك هذا بعينى
    Özellikle Weddell denizinde, sizinde gördüğünüz gibi, bunlar çok büyükler. Open Subtitles وعلى وجه الخصوص، يمكنك أن ترى كيف أنها كبيرة جداً.
    Bu ülkenin beni ne duruma getirdiğini bir tek sen görüyorsun. Open Subtitles أنت فقط يمكنك أن ترى أن هذه البلد مصنوعة من القذارة
    Yemek pişirmek için alışveriş yaptığımı görmüyor musun? Open Subtitles إنى على وشك الطهى. ألا يمكنك أن ترى أننى كنت فى متجر البقالة؟
    Yani indirekt olarak, güneşi görebiliyorsunuz. TED وذلك بطريقة غير مباشرة ، يمكنك أن ترى الشمس
    görebileceğiniz gibi stabil ama küçük bir kayma var. Open Subtitles يمكنك أن ترى بأنه مستقر، لكنهم غير مسيطر بعض الشيء.
    Bunu yanıtlayabilirim veya aynaya bakabilirsin. Open Subtitles أستطيع أن أجيبك أو يمكنك أن ترى نفسك في المرآة
    "Bacasından çıkan dumanı görebiliyordunuz. Yani bu, herkesin bildiği bir sırdı." Open Subtitles يمكنك أن ترى الدخان من المدخنة لذلك هو كان سرّ مَشـَـاع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more