Bak, istediğin zaman benimle onun hakkında konuşabilirsin. | Open Subtitles | أنظرى، يمكنك التحدّث عنه لي فى أي وقت تريدى |
İstediğin gibi konuşabilirsin sonuçta maaşımı veren sensin. | Open Subtitles | أجل ، يمكنك التحدّث عمّا تشاء أنت الذي سيدفع لي |
Benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك التحدّث إلىّ |
Konuşamıyorsun, bu normal. | Open Subtitles | لا يمكنك التحدّث لكن هذا طبيعي |
Benimle konuşamaz mısın? | Open Subtitles | لا يمكنك التحدّث معي ؟ |
Bana söyleyeceğiniz bir şey varsa avukatımla konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | لو كان لديك شيئاً لتقوله لي يمكنك التحدّث مع محاميي |
Benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك التحدّث إليّ. |
- Hayır, benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | -كلا يمكنك التحدّث معي . |
Serbestçe konuşabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك التحدّث. |
Belki de Reiden ile konuşabilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنك التحدّث مع شركة (ريدن)... |
Hakkında konuşamaz mısın? | Open Subtitles | ألا يمكنك التحدّث عن الأمر؟ |
- Yatırımcınla konuşamaz mısın? | Open Subtitles | -حسنٌ، يمكنك التحدّث مع وكيلك |
Beyaz Saray'daki belirli kişilerle konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك التحدّث مع أشخاص محددين في البيت الأبيض |
Önce avukatımızla konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | .يمكنك التحدّث إلى محامينا أوّلاً |