Çünkü 'düşme' tehlikesinden kaçamazsın. Bunu öğrendim. | Open Subtitles | لأنه لا يمكنك تجنب السقوط؛ لقد تعلّمت ذلك |
Soracağım sorulardan kaçamazsın biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلم أنك لا يمكنك تجنب السؤال، أليس كذلك؟ |
Beni görmeyi reddetmiştin. Bu konuşmadan kaçamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك تجنب هذه المحادثة عن طريق ... ماذا |
Ama yalın gerçekten kaçamazsın. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنك تجنب الحقيقة البسيطة |
Sonsuza kadar Eric'den kaçamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك تجنب "إريك" إلى الأبد |
Bundan kaçamazsın. | Open Subtitles | -لا يمكنك تجنب هذا |