İçin öyle burkulmuş ki daha fazla kayba katlanamıyorsun. | Open Subtitles | , أنت مرتبك تماماً من الداخل .. لا يمكنك تقبل أي خسارة , ولدك يغادر هذا أنا .. |
Senden daha iyi olmama katlanamıyorsun. | Open Subtitles | أنت جيدة , لكنني أفضل, وأنت لا يمكنك تقبل الأمر. |
Senden daha iyi olmama katlanamıyorsun. | Open Subtitles | أنت جيدة , لكنني أفضل, وأنت لا يمكنك تقبل الأمر. |
Benim çocuğumun yapı taşlarını dizmede seninkinden daha iyi olduğunu kabullenemiyorsun ve onda bir sorun olduğunu söylüyorsun! | Open Subtitles | لا يمكنك تقبل أن ولدي أكثر براعة مع قطع البناء لذا تخبرني بأنه ثمة خطب به؟ |
Bunu yapmak için çok çaresizsin. Niçin gücünü kabullenemiyorsun? | Open Subtitles | أنت مستميت كي تتلاءم لمَ لا يمكنك تقبل قدرتك؟ |
Bu kadar insanın kurban edilmesini nasıl kabul edebilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنك تقبل التضحية بالعديد من الناس؟ |
Ama bunu geçmişte bırakabilirsin. Özrümü kabul edebilirsin. | Open Subtitles | لكن لا يمكنك نسيان هذا يمكنك تقبل اعتذاري |
- Gerçeğe katlanamıyorsun, ha? | Open Subtitles | -ألا يمكنك تقبل الحقيقية؟ |
Kimsen osun, bunu neden kabullenemiyorsun? | Open Subtitles | أنتَ من أنتَ، لمَ لا يمكنك تقبل ذلك فحسب؟ |
Seni yenmiş olmamı kabullenemiyorsun. | Open Subtitles | أنت فقط لا يمكنك تقبل حقيقة أننى هزمتَك |