Onlar sahtekarlardan beter. Sahtekarlar için her zaman yapılacak bir şey vardır. | Open Subtitles | إنهم أسوأ من المحتالين ، يمكنك دائماً أن تفعل شيئاً مع المحتال |
Bağlılık araçlarıyla ilgili diğer sorunsa her zaman onlardan kurtulabilecek olmanızdır. | TED | والمشكلة الأخرى مع آليات الإلتزام هو أنه يمكنك دائماً التحايل و الإلتفاف عليها |
Her istediğine her zaman güvenemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك دائماً ان تثقى فى الناس الذين تريدى ان تثقى بهم |
her zaman kaçıp yanıma tüyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك دائماً هجر كل شيئ والذهاب معي للعالم الجديد |
her zaman rüya evine ulaşamazsın ama yaklaşabilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنك دائماً الحصول على بيت الأحلام. لكنك تقترب منه بشدة. |
Birisi geleceği bilir ne zaman , bak, her zaman onlara açılan çok geleceği bilerek alabilirsiniz. | Open Subtitles | أترى ، عندما يعرف أحدهم المستقبل يمكنك دائماً أن تفاجئهم بمعرفتك لمستقبل أيضاً |
- Eğer bu işe yaramazsa, her zaman için çok çalışıp ve nazik olabilirsin. | Open Subtitles | وإذا هذا لم يفعل المطلوب ، يمكنك دائماً أن تعمل بجد وتكون مهذباً |
her zaman görüp duyamazsın, ama hissedebilirsin. | Open Subtitles | ،لا يمكنك دائماً أن تراها، أو أن تسمعها لكن يمكنك الشعور بها |
- Eğer bu işe yaramazsa, her zaman için çok çalışıp ve nazik olabilirsin. | Open Subtitles | وإذا هذا لم يفعل المطلوب ، يمكنك دائماً أن تعمل بجد وتكون مهذباً |
her zaman nerede olacağınızı, ne yapacağınızı hayal edersiniz ya. | Open Subtitles | هل يمكنك دائماً تخيل ماذا تريد و ماذا ستفعل؟ |
Eğer hoşuna gitmiyorsa her zaman evine dönebilirsin. | Open Subtitles | , وإن لم يُعجبك الأمر يمكنك دائماً العودة إلى المنزل |
Biliyorsun, her zaman benimle konuşmaya gelebilirsin, James. | Open Subtitles | انت تعرف بأنك يمكنك دائماً ان تتكلم معي , جيمس |
Bunu yapmayı istemediğini biliyorum ama her zaman istediğini elde edemeyeceğini de biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك قلت أنه ليس هذا ما تريده, لكنني أعلم أيضاً أنه لا يمكنك دائماً الحصول على ما تريد |
her zaman villanın önüne park edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك دائماً ركنها في الخارج امام الفيلا |
her zaman daha sağlıklı olabilirsiniz efendim. | Open Subtitles | يمكنك دائماً أن تكون في تمام الصحة يا سيدي |
Bir vaşak yakalarken her zaman bir hikayen olabilir. | Open Subtitles | إسمع، يمكنك دائماً أن تستميل إمرأة عن طريق قصّة القبض على وشق أحمر. |
İflas etmezsen burada her zaman para kazanabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك دائماً أن تكسب المال في السوق طالما لم تقم بفعل شيء خاطيء |
- her zaman daha sağlıklı olabilirsiniz efendim. | Open Subtitles | يمكنك دائماً أن تكون في تمام الصحة يا سيدي |
Eğer Cornell'i düşünüyorsan her zaman gelip, benimle ziyaret edebilirsin. | Open Subtitles | - اذا كنتي تفكرين في كورنيل, يمكنك دائماً الذهاب لزيارتي. |
Çünkü burası büyük bir ev ve her zaman yanında birileri kalabilir. | Open Subtitles | لأن هذا منزل كبير و يمكنك دائماً بالسماح للناس بالإقامه هنا |