"يمكنك قول" - Translation from Arabic to Turkish

    • de denebilir
        
    • diyebilirsin
        
    • söyleyebilirsin
        
    • söyleyemezsin
        
    • diyemezsin
        
    • de diyebiliriz
        
    • söylersin
        
    • diyebilir
        
    • diyebilirsiniz
        
    • de denilebilir
        
    • söyleyemezsiniz
        
    - Savaştan çıkmış gibisin. - Öyle de denebilir. Open Subtitles ـ يبدوا عليكِ بأنكِ كنتِ بحرب ـ يمكنك قول هذا
    Evet öyle de denebilir. Open Subtitles حَسناً نعم، فى الحقيقه يمكنك قول ذالك
    Güzel bir kızdan hoşlanıyor onun için deli oluyor da diyebilirsin. Open Subtitles يحب تلك الفتاة الجميلة وواقع في حبها رأسا ً على عقب يمكنك قول هذا
    İşlerinin istediğin gibi gittiğini söyleyebilirsin, ama gerçekten de öyle mi? Open Subtitles يمكنك قول أنك مضيت قدماً كما تشاء لكن هل كذلك حقاً؟
    Tabi ki olayları çarpıtır ama çıkıp da bunu böyle söyleyemezsin. Open Subtitles بالطبع هي مدمنة على الحشيش لكن لا يمكنك قول هذا فقط
    Böyle bir şey diyemezsin! Open Subtitles لا يمكنك قول ما قلت ثم تمتنع عن الحديث عنه
    Evet efendim. Öyle de diyebiliriz herhalde. Open Subtitles يمكنك قول هذا ياسيدي
    Bunu yargıca söylersin artık. Open Subtitles هل يمكنك قول هذا للقاضي للحصول على المذكرة
    - Zor bir gün geçirdiğinizi duydum. Evet, öyle de denebilir. Open Subtitles سمعتُ أنكم عانيتم الأمرّيْن - نعم، يمكنك قول ذلك -
    Öyle de denebilir. Bu iş imkansız gibi. Open Subtitles يمكنك قول ذلك هذه المهمة مستحيلة
    Eşit değillerdi ama öyle de denebilir. Open Subtitles بشكل غير متساوٍ لكن يمكنك قول ذلك.
    Öyle diyebilirsin. Bir kaç doktor denedi. Open Subtitles يمكنك قول هذا, فقد حاول العديد من الأطباء إزالته
    Bunu nasıl diyebilirsin, Daniel Jackson? Open Subtitles كيف يمكنك قول ذلك.. دانيال جاسكون؟
    Evet diyebilirsin... ya da biraz düşünebilirsin düşünmek ister misin? Open Subtitles يمكنك قول نعم... أو هل يمكن أن تفكر في ذلك بعض الوقت هل تريد التفكير في ذلك ؟
    Tüm insanlar hakkında bunu nasıl söyleyebilirsin? Open Subtitles كيف يمكنك قول هذا، أنتِ من بين كل الناس؟
    Çünkü kilom yüzünden, benimle ilgilenmediğini söyleyebilirsin. Open Subtitles هل تعرف لماذا؟ لأنه يمكنك قول أنه كان أمر الوزن هذا ما جعل رأسك يدور
    Çok az konuşarak çok şey söyleyebilirsin, küçük çekirge. Open Subtitles يمكنك قول الكثير جدا بــقول القليل جدا أيتها الجندب الصغيــر
    Zamâne dünyasında, yasadışı göçmenler hakkında olumsuz tek bir şey bile söyleyemezsin gibi. Open Subtitles في عالمنا اليوم، لا يمكنك قول أي شيء سلبي عن المهاجرين غير الشرعين
    Çünkü kalp ya da bağırsakların aksine en azından çıplak gözle bakarak bir beyin hakkında çok bir şey söyleyemezsin. TED لأنه، خلافاً لمثلاً، القلب أو الأمعاء. لا يمكنك قول الكثير عن الدماغ بمجرد النظر اليه، على الأقل بالعين المجردة.
    Sadece tuzağa düşürüp, sattı diyemezsin zaten onu tartışmıyoruz. Open Subtitles لا يمكنك قول صيد شيء وبيعه هكذا هذا ليس متنازع عليه
    Öyle de diyebiliriz, öldürüldü. Open Subtitles يمكنك قول هذا لقد قتل
    "Hey, arabana yandan vurdum." gibi şeyler söylersin insanlar yine de seni sever. Open Subtitles انه يمكنك قول مثل "مرحباً لقد صدمت سيارتك" والناس يجبونك على كل حال
    E.T. diyebilir misin? Open Subtitles هل يمكنك قول: إي تي؟
    Hatta eğer beyazsanız ve başınıza böyle bir şey geldiyse bir ay boyunca "zenci" diyebilirsiniz. Open Subtitles في الواقع لو كنت أبيض وحدث هذا لك يمكنك قول زنجي لشهر كامل
    - Öyle de denilebilir. - Ben bu şekilde duymadım ama. Open Subtitles يمكنك قول ذلك لكن لَيسَ هذا ما سَمعتُه.
    Ağabeyim hakkında kötü bir şey söyleyemezsiniz. Open Subtitles لا يمكنك قول اي شئ سيء عن اخي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more