- Etrafından dolanalım. - Haydi, yapabiliriz. Haydi. | Open Subtitles | دعنا نلف من هناك تعال ، يمكننا فعلها ، تعال |
Tamam, bunu yapabiliriz. Kafayı çalıştıralım. | Open Subtitles | حسناً، يمكننا فعل هذا، يمكننا فعلها نحن بحاجة فقط للقليل من الفكر |
Ancak bunu etkisiz hale getirmek için yapabileceğimiz bir çok yenilik var. | TED | فهناك الكثير من الاصلاحات التي يمكننا فعلها لتغير مجرى الاحداث. |
"Bu" fizik olduğunda? Fark ettim ki toplumda fizikten ve imajından bahsettiğimizde onunla yapabileceğimiz şeyleri dâhil etmiyoruz. | TED | وأدركت أننا عندما نتحدث عن الفيزياء في المجتمع وصورتها في أذهاننا، نحن لا نضمن الأشياء التي يمكننا فعلها عندما نعرفها. |
Şurada durarak, iki sıçramada Başarabiliriz. | Open Subtitles | لذا يمكننا فعلها عبر القيام بعبورين مع توقف هُناك |
İsterseniz yarın yine yaparız, Bay Carroll. | Open Subtitles | يمكننا فعلها غداً إن كانت تعجبك " سيد " كارول |
Bu, kasabayı korumak için tek şansımız olabilir ve sen olmadan Yapamayız. | Open Subtitles | ربما تكون هذه فرصتنا الأخيرة لحماية هذه المدينة ولا يمكننا فعلها بدونك |
Sence yapabilir miyiz? | Open Subtitles | هل تظن أنّهُ يمكننا فعلها ؟ نفعل ماذا ؟ |
Yapma Robin. Hep beraber bırakmazsak Başaramayız. | Open Subtitles | هيّا يا (روبن) ، لا يمكننا فعلها مالم نفعلها سوياً |
Hala yapabiliriz. Bir şey kesin. Artık geri dönüş yok. | Open Subtitles | ما زال يمكننا فعلها, شيء واحد للتأكد لا مجال للتراجع الآن |
Sizin desteğinizle, dünyayı çocuklarımız için daha güvenli bir yer yapabiliriz. | Open Subtitles | بدعمكم , يمكننا فعلها يمكننا جعله مكان آمن لكل أطفالنا |
Bu gece eve döndüğümüzde artık nefret ettiğim yatağımızda yapabiliriz. | Open Subtitles | الليلة عندما نعود الى الشقة يمكننا فعلها على ذلك السرير الذى اكرهة الان يمكننا ان نلعب سيدة عقارات |
- Sen yapabilirsen... ...bizde yapabiliriz. Bu kanımızda var! | Open Subtitles | إذا استطعتَ أنت فعلها، يمكننا فعلها إنها موجودة بدمائنا |
Karbon ayak izimiz gibi hepimizin bir gürültü ayak izi de var ve bu gürültü ayak izini küçültmek için yapabileceğimiz şeyler var. | TED | حسناً، تمامًا كالبصمة الكربونية جميعنا لديه بصمة للضوضاء، وهناك أمور يمكننا فعلها لتصبح تلك الآثار أصغر. |
Dua etmek haricinde yapabileceğimiz bir sürü şey var. | Open Subtitles | هنالك العديد من الأشياء يمكننا فعلها بالإضافة إلى الصلاة |
Evet, yarın yapabileceğimiz birkaç şeye bakıyordum. | Open Subtitles | نعم، فقط كنت أتحقق من الأمور التي يمكننا فعلها غداً |
"Hadi. Benimle kal. yapabiliriz. Birlikte Başarabiliriz ." | TED | " هيا. ابقى معي. يمكننا فعلها. يمكننا فعلها معا." |
Haydi, Başarabiliriz! Haydi! | Open Subtitles | . هيا , يمكننا فعلها , هيا |
Bu doğru, bunu Başarabiliriz. | Open Subtitles | هذا صحيح، يمكننا فعلها. |
"İsterseniz yarın yine yaparız, Bay Carroll." | Open Subtitles | ؟ يمكننا فعلها غداً إن كانت تعجبك " سيد " كارول |
Ya da normal yoldan yaparız. | Open Subtitles | أو يمكننا فعلها بالطريقة العادية |
Sen, senin birşeyler yapabileceğini söyledi. Biz Yapamayız. | Open Subtitles | انك قلت بأمكانك فعل اشياء لا يمكننا فعلها |
Yapamayız, sana nedenini söyleyeyim. | Open Subtitles | أتعرف , لا يمكننا فعلها هل أخبرك بالسبب ؟ |
Tekrar yapabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا فعلها مجدداً؟ |
Başaramayız. | Open Subtitles | لا يمكننا فعلها. |