"يمكنني التفكير في" - Translation from Arabic to Turkish

• Aklıma
• düşünemiyorum
• düşünemem
• düşünebilirim

Aklıma bir neden geliyor. Telefon kartlarının izi sürülemez.
حسنا، يمكنني التفكير في سبب واحد، بطاقة الهاتف لاتترك أثرا

Tamam, şu an Aklıma başka bir şey gelmiyor.
حسناً، لا يمكنني التفكير في أي شيء اخر الان

Yani, doğada bu renkte gördüğüm bir şeyi düşünemiyorum, bu tona benzer.
لا يمكنني التفكير في أي شيء تراه في الطبيعة يبدو بهذا اللون.

Bu bedbaht öykünün başından sonundaki melankolik sahneye dek kanımı dondurmayan tek bir replik, tek bir sözcük dahi düşünemiyorum.
من بداية هذه الرواية البائسة إلى آخر مشهد، لا يمكنني التفكير في جملة واحدة وكلمة واحدة، لا تجعلني أرتعد خوفاً.

Onu geri getirmenin bir yolu olmalı. Bunu şimdi düşünemem.
لا يمكنني التفكير في الأمر الآن سأفقد صوابي إن فعلت

Fotoğraflarını çekmek için, sayılardan daha iyi şeyler düşünebilirim, hayatım.
يمكنني التفكير في أشياء أفضل لتصويرها عن الأرقام يا عزيزتي

Aklıma test edemeyeceğiniz bir tane geliyor.
يمكنني التفكير في واحد لا يمكن الكشف عنه أبداً

Benim Aklıma bol parası olan biri geliyor.
حسناً، أنا يمكنني التفكير في شخصٍ ما لديهِ الكثير من القصدير

Dinle. Bir köpeği öldürmekten daha çok hoşuna gidecek bir şey Aklıma geldi.
اسمع, يمكنني التفكير في شيء يمكنه إسعادك أكثر من قتل الكلب

Babam Noel mektubuna kötü bir şey yazmama izin vermedi ama bu yıl yaşadığımız iyi bir şey Aklıma gelmiyor.
أبي لا يسمح لي بكتابة أي شيء سيء في خطاب الكريسماس لكن لا يمكنني التفكير في أي شيء جيد حصل لعائلتنا هذا العام

100 farklı korkunç sonuç geliyor Aklıma.
يمكنني التفكير في عواقب كثيرة مختلفة مرعبة.

Senden başka hiç bir şeyi hiç kimseyi düşünemiyorum...
لا يمكنني التفكير في شيء سواك. ولا أحداً أخر غيرك..

Ne yapacağımı söyleme konusunda oldukça iyisin, artık kendim için düşünemiyorum.
لقد أصبحت ممتازة في اخباري عمّا أفعله لم يعد يمكنني التفكير في نفسي

Bir demokratın bunu yaptığını düşünemiyorum.
لا يمكنني التفكير في ديمقراطي يمكنه فعل ذلك

Mutlu bir evlilik yapmasını engelleyecek hiçbir neden düşünemiyorum.
لا يمكنني التفكير في أيّ شيء يقف عقبة في طريق زواج سعيد

Güzel, Şu anda hiçbir şey düşünemiyorum, ama pozitifim, dostluğumuz'da elbette.
حسنا, لا يمكنني التفكير في أي شيء الآن ولكنني إيجابي طوال فترة صداقتنا

Başka neler olduğunu öğrenmeli. En güvendiğim insandan başka bunu yapacak birini düşünemem.
‫لا يمكنني التفكير في شخص أفضل ‫ليفعل، من الشخص الوحيد الذي أثق به

Siktir et, her şeyi düşünemem ya.
لننسى ما حدث, لا يمكنني التفكير في كل شيء.

Daha özel bir an düşünemem.
لا يمكنني التفكير في مناسبة أكثر تميز

Kısmi azaltmayı ancak halka duyurursanız düşünebilirim.
يمكنني التفكير في تقليص جزئي إن أذعت الخبر

Bir sürü inandırıcı tartışma hakkında düşünebilirim. Birincisi "Time magazine"den:
يمكنني التفكير في عشرات الحجج المقنعة، الأولى من مجلة (تايم)

Burada kalmak mı? Daha kötü şeyler de düşünebilirim!
"الانتظار هنا؟" يمكنني التفكير في أمور أسوأ