| Bunu senin flört programın anlamayabilir ama bu konuda yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | والتي قد يتحدى المنطق الآلي، ولكن هناك شيء يمكنني القيام به حيال ذلك. |
| Bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | وليس هناك شيء يمكنني القيام به حيال ذلك. |
| Bu konuda yapabileceğim hiçbirşey yok. | Open Subtitles | هناك شيء يمكنني القيام به حيال ذلك. |
| Bu konuda yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | هناك شيء يمكنني القيام به حيال ذلك. |
| Bana eğil diyecekler, benim sıkı götümü fena bir şekilde sikecekler ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok! | Open Subtitles | انهم ستعمل ينحني لي أكثر واللعنة مؤخرتي ضيق قليلا، وليس هناك شيء يمكنني القيام به حيال ذلك! |
| Annie, eğer buraya açığa alınmanı tartışmaya geldiysen bu konuda yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | (آني)، إذا كنت هنا لمناقشة توقيفك عن العمل لا يوجد شيء يمكنني القيام به حيال ذلك |