Çünkü genç bir adam öldü, hiçbir şeyi kabul edemem! | Open Subtitles | لأن هناك شاباً ميتاً، و لا يمكنني تقبل أي شيء بعد. |
Bu kadar kıymetli bir hediyeyi kabul edemem! | Open Subtitles | لا يمكنني تقبل هدية عزيزة كهذه |
Bunu kabul edemem. Bu alacağımın dört misli... | Open Subtitles | لا يمكنني تقبل هذا أنه أضعاف أجري |
Enerjimi kullanıyorsun, bununla yaşayabilirim... | Open Subtitles | ،تسحبين طاقتي الكهربائيّة ...يمكنني تقبل هذا |
Ben bu gerçekle yaşayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني تقبل ذلك |
Yan odamda onunla yaşayamam. Bu garip. | Open Subtitles | لا يمكنني تقبل اقامته في الغرفة المجاورة هذا غريب |
Artık istemiyorum... Bir başkasını kabul edemem artık. | Open Subtitles | ...لا أريد لا يمكنني تقبل أي شخص آخر |
Bundan sonra daha fazla kitap kabul edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني تقبل أي كتب الآن |
Ama genç Pegg'e karşı gerçek bir kanıt olduğunu kabul edemem. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنني تقبل ذلك دون وجود دليل ملموس ضد الشاب (بيج). |
Bunu kabul edemem. | Open Subtitles | . لا يمكنني تقبل ذلك |
Arastoo'nun gömleğini giymiş. Her şeyi kabul edemem, Armin. | Open Subtitles | إنّها ترتدي قميص (أرسطو)، لا يمكنني تقبل كلّ شيء يا (أرمين). |
- Bunları kabul edemem. | Open Subtitles | - لا يمكنني تقبل هذا. |
Walden, ev anahtarını kabul edemem. | Open Subtitles | (والدن)، لا يمكنني تقبل مفتاح منزلك. |
Bununla yaşayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني تقبل هذا |
Bununla yaşayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني تقبل هذا |
Burada çalıştığınız şimdiye kadar hiç yok oldu. İyi. Bununla yaşayabilirim. | Open Subtitles | -جيد، يمكنني تقبل ذلك |
Gerçekte neler olduğunu öğrenmek için ellerinden geleni yapmayacaklar ben de bunu bilerek yaşayamam. | Open Subtitles | إنهم لن يقوموا باللازم؛ لمعرفة ما الذي حدث بالفعل. وأنا لا يمكنني تقبل هذا. |
Bu dünyayı doğru dürüst yaşayamam. | Open Subtitles | لا يمكنني تقبل هذا العالم كما هو |