"يمكنها العيش" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşayabilir
        
    Şeker hastalığı birlikte yaşayabileceği bir hastalık... ve eksiksiz yaşayabilir. Open Subtitles السكري هو مرض يمكنها العيش معه و تعيش بكامل حريتها
    Vay vay vay! Pirzola gibi kokan bir adamla nasıl yaşayabilir ki? Open Subtitles كيف يمكنها العيش مع رجل رائحة أنفاسه نتنة؟
    Hatta, buradaki toprak o kadar verimsizdir ki sadece birkaç hayvan türü yaşayabilir. Open Subtitles في الواقع، هذه الأرض قاحلة جداً، حيث عددٌ قليل من الحيوانات الكبيرة يمكنها العيش هنا.
    Doğrusu bu topraklar öyle verimsiz ki, yalnızca birkaç büyük hayvan yaşayabilir. Open Subtitles في الواقع، هذه الأرض قاحلة جداً، حيث عددٌ قليل من الحيوانات الكبيرة يمكنها العيش هنا.
    Benim gibi ufak ruhlar en fazla 200 yıl yaşayabilir. 200 yıl sonra öleceğim. Open Subtitles الأرواح الصغيره مثلي يمكنها العيش لمدة 200 عام على الأكثر وبعدها سأموت.
    Dün geceden sonra fark ettim ki o bensiz yaşayabilir. Open Subtitles ‫بعدما حدث البارحة، أدركت ‫أنه يمكنها العيش بدوني.
    - Bakın, rahmi olmadan da yaşayabilir. Open Subtitles لا . اسمعي . يمكنها العيش من دون رحم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more