"يمكنها ان" - Translation from Arabic to Turkish

• edebilir
• yapabilir

Çizikleri ve darbe izlerini herhangi bir bilgisayardan daha etkili bir şekilde tespit edebilir.
يمكنها ان تلاحظ الاحاديد و الاجزاء في رصاصة بفاعلية اعلى من اي جهاز

Güzel bir kadın istediği her şeyi elde edebilir.
ان المرأة الجميلة يمكنها ان تحصل على اي شيء تريده.

Kurban yaşıyor bile olsa, ne yapabilir ki? Sizi mahkemeye mi verecek?
حتى لو نجت الضحية ، ماذا يمكنها ان تفعل؟

Bir kadının hayatında bir an gelir ki vücuduyla hala gösteriş yapabilir ama göstermemelidir.
هناك وقت في حياة المراة يمكنها ان تظهر جسدها ولكن لا يجب ان تفعل ذلك

Ben teklif edeceğim ama senin önceden birkaç iyi kelam etmen meseleyi sonuçlandırmamıza yardım edebilir.
سأقدم العرض ولكن بعض الكلمات منك قبل ان اقوم بهذا, يمكنها ان تنهي الامر

Metropolis Sharks takımı onların. Beni tavsiye edebilir.
"انهم يملكون نادي "متروبوليس شارك يمكنها ان توصي بي عندهم

Dansını orada da pratik edebilir.
يمكنها ان تتدرب على رقصها هناك

Bebek konusunda yardım edebilir.
يمكنها ان تساعد في اجهاض الطفل

Nikolai, ona inanıyorum. Bize yardım edebilir.
نيكولاي , انا اصدقها يمكنها ان تساعدنا

Koskoca bir binayı yerle bir edebilir.
يمكنها ان تفجر بناية بحالها

Dükkanı dava edebilir.
يمكنها ان تقاضي المحل .

Bunu yapabilir. En azından denerken birçok erkeği öldürebilir.
هي يمكنها ان تفعل هذا ، أو علىالأقلتقتلالكثيرمنالرجال.

Dikkatli ol, Poirot. Sally bir erkeğe olmadık şeyler yapabilir!
انتبه يا بوارو, ان سالى يمكنها ان تجعل الرجل يفعل اى شئ

Bunu da yapabilirsen elim herhâlde her şeyi yapabilir.
حسنا,ان كان بوسعك فعل هذا أظن ان يدي يمكنها ان تفعل أي شيء

Size pek çok iyilik yapabilir.
يمكنها ان تفعل الكثير من الاشياء الجيدة لكم يا قوم