| Şakaydı. 9 yaşındaki dangalak kuzenim bile yapabilir bu işi. | Open Subtitles | أمزحُ فقط. قريبتي الحمقاء ذات التسع سنوات يمكنها فعل ذلك |
| Sadece başarılı bir orta sınıf bunu yapabilir. | TED | فقط الطبقة الوسطى المزدهرة يمكنها فعل ذلك. |
| Bilgisayar teknolojisi çok gelişmiş, ama bunu yapamaz. | Open Subtitles | تكنولوجيا الكمبيوتر متقدمة جدا لكن لا يمكنها فعل هذا |
| Bilgisayar teknolojisi çok gelişmiş, ama bunu yapamaz. | Open Subtitles | تكنولوجيا الكمبيوتر متقدمة جدا لكن لا يمكنها فعل هذا |
| Tanıdığım her rahibe bunu yapabiliyor. | Open Subtitles | لاشىء مميز أعني كل راهبة قابلتها يمكنها فعل هذا |
| Jenny, genel olarak insanların düşündüklerinden çok daha fazla şey yapabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | جيني ، اعتقد أن الناس يمكنها فعل أشياء لايتخيلون فعلها |
| Gözü kan bürümüş takipçiler peşimi bıraksın o zaman dilediğini yapabilir. | Open Subtitles | ولحين التأكد من حماية ظهورنا إزاء الحشد الذى يطاردنا. حينها يمكنها فعل ما تريد ولكن الأن ستظل معنا. |
| Uzaktan kumandalı bir denizaltı aracı bu işi yapabilir. | Open Subtitles | غواصة ذات تحكم عن بعد يمكنها فعل ذلك احضرها له |
| Müzik Tanrıçaları'nın enstürmanları bunu yapabilir. | Open Subtitles | لا بد من آلات الملهمات الموسيقية يمكنها فعل هذا |
| Hayatım, kadınlar her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | عزيزتي .. المرأة يمكنها فعل اي شيئ اي شيئ |
| - evet gol çizgisini geçer bu adil değil bunu yapamaz, yapabilir mi? - siz kızlar gerçekten oynuyorsunuz kim bilirdi? | Open Subtitles | نعم هدف ذلك ليس عدلا , لايمكنها فعل ذلك هل يمكنها فعل ذلك ؟ |
| Hayır, hayır! Tracy bunu yapamaz. Onu böyle burada bırakamaz. | Open Subtitles | لا , تريسي لا يمكنها فعل ذلك لا يمكنها تركه هنا |
| Bu çok fena.Bunu yapamaz. | Open Subtitles | هذا تجاوز للحدود,لا يمكنها فعل ذلك |
| Beni olmadığım bir şey yapamaz. | Open Subtitles | ولا يمكنها فعل شيء غير موجود بي |
| Bu içime sinmedi. yapamaz. | Open Subtitles | ليست فكرة صائبة، لا يمكنها فعل هذا. |
| Pekâlâ, beni dinle. Tek seferde iki yere gidemez değil mi? Bilmiyorum, her şeyi yapabiliyor amına koyduğumun karısı. | Open Subtitles | ـ حسناً , اسمعني , لا يمكنها ان تنتقل فى المكان لمره واحدة ـ لا اعلم , يمكنها فعل اي شيء |
| Bizim kanımızdan birinin böyle bir şey yapabileceğini cidden düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تظني حقاً أن دمائنا يمكنها فعل شيء كهذا؟ |
| Bunu nasıl yapabildi? | Open Subtitles | كيف يمكنها فعل ذلك؟ |
| Ancak kendi aklının farkında olarak yapabilirdi ve tabii benim aklımın da... | Open Subtitles | يمكنها فعل ذلك فحسب بوعي من دماغها وأيضًا بوعي من دماغي |
| Benim küçük kızım aklına koyduğu her şeyi yapar. | Open Subtitles | فتاتي الصغيرة يمكنها فعل أيّ شئ لو أنها أرادته |
| Yani bunu yapabilen 7 yaşındakiler olduğunun farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | أتتدركين ان فتاة في السابعة من عمرها يمكنها فعل هذا؟ |
| Olay şu, onlar... o senin için hiç bir şey yapamıyor, ama çocuklarına yardım edebilir. | Open Subtitles | الشيء هو لا يمكنها فعل أي شيء من أجلكِ ولكن يمكنها ربما مساعدة أطفالكِ |