Sössüz iletişim kuruyor. Hiç Konuşamıyor. | TED | هو غير لفظي. لا يمكنه التحدث على الإطلاق. |
Kendini bu durumdan kurtarmalısın. Seninle kimse Konuşamıyor. | Open Subtitles | يجب ألا تغضبي من ذلك لا أحد يمكنه التحدث معكِ |
- konuşabiliyor mu? - Tabii ki hayır, Konuşamıyor. Öylece yatmış titriyor ve boş boş bakıyor. | Open Subtitles | لا، لا يمكنه التحدث إنه يستلقي ويرتعش ويحدق |
Hala konuşabiliyor, solak olduğu için, konuşma merkezi beynin sağ tarafında. | Open Subtitles | لازال يمكنه التحدث و هو أعسر مما يعني أن مركز الحديث بمخه الأيمن |
Ona konuşmayı öğrettim. Artık konuşabiliyor. | Open Subtitles | لقد علمته كيف يتحدث يمكنه التحدث الآن |
- Howard annesiyle yaşıyor ve Raj sarhoş olmadığı sürece kadınlarla Konuşamıyor. | Open Subtitles | هوارد يعيش مع والدته وراج لا يمكنه التحدث مع المرأة اذا لم يكن سكران |
Perişan. Bu konuda hiç Konuşamıyor bile. | Open Subtitles | إنه بأزمه ، إنه لا يمكنه التحدث عن الأمر |
Bir yıl kadar önce. Ondan beri Konuşamıyor. | Open Subtitles | منذ عام و لا يمكنه التحدث منذئذ |
Babasıyla hiç karşılaşmadı, üstelik daha Konuşamıyor bile. | Open Subtitles | , لم يقابل والده و لا يمكنه التحدث |
Babasıyla hiç karşılaşmadı, üstelik daha Konuşamıyor bile. | Open Subtitles | , لم يقابل والده و لا يمكنه التحدث |
Henüz Konuşamıyor, tüpten dolayı. | Open Subtitles | لا يمكنه التحدث بعد بسبب الأنبوب |
Adam Konuşamıyor. Kimin umurunda ki? | Open Subtitles | لا يمكنه التحدث |
- Sadece gözleriyle konuşabiliyor | Open Subtitles | يمكنه التحدث فقط بعينيه |
Fransızca konuşabiliyor. | Open Subtitles | يمكنه التحدث بالفرنسية |
Balli konuşabiliyor. - Balli konuşabiliyor. | Open Subtitles | بالي يمكنه التحدث. |
Balli konuşabiliyor. | Open Subtitles | - تحدث يا بالي. بالي يمكنه التحدث. |
Balli konuşabiliyor. | Open Subtitles | بالي يمكنه التحدث. |
Balli konuşabiliyor. | Open Subtitles | بالي يمكنه التحدث. |
Hayır, konuşabiliyor. O zeki. | Open Subtitles | كلا، يمكنه التحدث إنه ذكي |