"يمكنه ان" - Translation from Arabic to Turkish

    • edebilir
        
    • alamaz
        
    • edebilecek
        
    • bizi
        
    • yapamaz
        
    Durumu iyidir, kendine dikkat edebilir. Open Subtitles انه بخير, انه يمكنه ان يعتنى بنفسه لا يوجد ما تقلقى بشأنه
    Rocco-- kuryeci çocuk-- ...tüm Doğu Sahilini alaşağı edebilir. Open Subtitles روكو .. فتي الحمولة هذا.. يمكنه ان يجلب الساحل الشرقي كله
    Kungfu insanları yaralayabilir, ama yardım da edebilir. Open Subtitles الكونج فو يمكنه ان يجرح الناس ولكنه ايضا يمكن ان يساعدهم
    Tankları Orague'a gönderen o boş aptal zihniyet çünkü hiç hayal gücü yok ve onu benden alamaz. Open Subtitles والان الغباء , الحمق الاسود هو من ارسل الدبابات الى براغ ولانه ليس لديه خيال لا يمكنه ان ينتزع منى ذلك
    Bize yardım edebilecek, hapishaneden yeni çıkmış birkaç kişi tanıyorum. Open Subtitles اعرف شخص خرج من السجن يمكنه يمكنه ان يساعدنا
    Öyle bir sey yaparsak Mitch Lodwick bile bizi maskara eder. Open Subtitles حتى ميتش لودويك يمكنه ان يجعل منّا اضحوكة اذا فعلنا ذلك.
    Tüm işi ve turizmi sen ele geçirirsen adam ihtiyacı olan işi yapamaz. Open Subtitles لا يمكنه ان ينجز العمل الذي يحتاجه اذا اخذت كل العمل وتخصم للسياحة
    Belki bir gün düğünümün yemeklerini de temin edebilir. Open Subtitles بالطبع , قطعاً , ربما يوم ما , يمكنه ان يكون متعهد الطعام لزفافي
    Belki bir arkadaşın bana yardım edebilir. Open Subtitles انت صديقي الوحيد000 الذي يمكنه ان يساعدني000
    Bu bebek uğruna savaştığımız her şeyi yok edebilir. Open Subtitles ..هذا الطفل. يمكنه ان يدمر كل شيء نحارب من اجله.
    Dr. Swanson analiz edebilir mi öğren. Open Subtitles انظر ان كان دكتور سوانسون يمكنه ان يحلل هذا
    Tamamdır, tatlım, seni kurtaracak. O bunları hepsini yok edebilir. Open Subtitles لا بأس عزيزتي ، سينقذك يمكنه ان يجعل كلّ هذا يذهب بعيداً
    İkinizden biri silahlı adamı tarif edebilir, değil mi? Open Subtitles واحد منكما يمكنه ان يتعرف على الرجل الذى سيقتل فاولر أليس كذلك ؟
    Belkide yerli dostumuz bize yardım edebilir. Open Subtitles ولعل من السكان الأصليين يمكنه ان يساعدنا
    Onu benden alamaz! Open Subtitles هل تظنوا ان هذا الشاب يمكنه ان ياخذ السيف منى ؟
    -Bu beceriksizlerle kimse maç alamaz. Open Subtitles -لا احد يمكنه ان يهزم دالاس بهؤلاء الفاشلين
    Özgürce tesiste hareket edebilecek tek kişi o. Open Subtitles هو الشخص الوحيد الذي يمكنه ان يتحرك بحرية من خلال المنشأة
    Sana yardım edebilecek bir arkadaşım var. Open Subtitles اريد ان اجد طريقة للاسترخاء اظن ان عندي صديق يمكنه ان يساعدك
    bizi ancak oradan vurabilirdi de ondan. Open Subtitles المكان الوحيد الذى يمكنه ان يوجه اليك طلقه منه
    Wilson bunu yapamaz, asla. Open Subtitles فويلسون لن يمكنه ان يفعلها ثانيةعلىالأطلاق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more