"يمكنه تغيير" - Translation from Arabic to Turkish

    • değiştiremez
        
    • değiştirebilen
        
    • değiştirebileceğine
        
    • değiştirebilir
        
    Dünyadaki bütün ağaçlar, hediyeler, hatta ökseotu bile bunu değiştiremez. Open Subtitles وكل الأشجار والهدايا وحتى عنقود التقبيل لا يمكنه تغيير ذلك
    Sadece tek bir adamsın. Tek bir adam dünyayı değiştiremez. Open Subtitles أنت رجل واحد فقط رجل واحد لا يمكنه تغيير العالم
    Teknoloji dünyası, eşyalar dünyasını değiştiremez. TED وعالم التقنية لا يمكنه تغيير عالم الأشياء.
    Kapının pusula iğnesinin yönünü değiştirebilen çok güçlü bir elektromanyetik alanı var. Open Subtitles للبوابة حقل مغناطيسي كهربائي قوي جداً يمكنه تغيير اتجاه إبرة البوصلة.
    Hala geleceği değiştirebileceğine inanıyor. Open Subtitles ما زال يؤمن بأنه يمكنه تغيير المستقبل
    Sesinizi vermek de hayatları değiştirebilir. TED حسنًا، إن التبرع بصوتك يمكنه تغيير حياة.
    Neyse ki ben avcıyım. Hiçbir şey bunu değiştiremez. Open Subtitles لحُسن الحظ أنا صياد لا شئ يمكنه تغيير هذا
    Benim hiç yeteneğim yok, ve hiçbir şey bunu değiştiremez. Open Subtitles ليس لدي ما يتطلبه الأمر, و لا شيء يمكنه تغيير هذا
    Yaptıklarımdan pişmanım ama Tanrı bile geçmişi değiştiremez. Open Subtitles ويؤسفني أن الامور حصلت ولكن حتى الله لا يمكنه تغيير الماضي
    Bize alenen muhalefet oldu. Artık fikir değiştiremez. Open Subtitles سيكون هناك اثنان من الجمهوريين ضدنا لذلك لا يمكنه تغيير ولاءه الآن
    Ne yapsan da, ne söylesen de bunu değiştiremez. Open Subtitles لاسئ يمكنك فعله أو قوله ...يمكنه تغيير ذلك
    Bir zebra çizgileri değiştiremez. Open Subtitles الحمار الوحشى لا يمكنه تغيير خطوطه
    Dünyadaki hiçbir büyü bunu değiştiremez. Open Subtitles كل السحر في العالم لا يمكنه تغيير ذلك.
    ...görünüşünü değiştirebilen bir adam. Open Subtitles رجل يمكنه تغيير وجهه
    Bir adamın kaderini değiştirebileceğine inanıyor musun? Open Subtitles اتصدق ان رجلاً يمكنه تغيير قدره ؟
    Sanırım, tek bir nükleer olay ya da bioterörizm hareketi, ya da başka bir şey bu sayıları değiştirebilir. TED اعتقد انه يمكنك قولك ان حادث نووي واحد او ارهاب بيولوجي او شيئ من هذا القبيل يمكنه تغيير هذه الارقام.
    Bu yolculuk kaderimizi değiştirebilir. Open Subtitles حسناً ، هذا العمل الجديد يمكنه تغيير حظوظنا
    Bir vampir acımaz, pişman olmaz. Şekil değiştirebilir. Open Subtitles مصاصى الدماء ليس لديهم رحمة او ندم يمكنه تغيير شكله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more