"يمكنُ أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • olabilir
        
    • için
        
    • olamaz
        
    bir foton dalga olarak da partikül olarak da ortaya çıkabilir, en derin sezgilerimle bunu harmanlayınca insanlar iyi ve kötü olabilir, fikirler de doğru ve yanlış. TED يمكنُ أن تبدو وحدة الكم الضوئي كموجة وجزيء تتزامن مع إحساسي العميق بأن البشر خيرون وشريرون، والأفكار صحيحة وخاطئة.
    Pathos ne doğal olarak iyidir ne de kötü ama mantıksız veya beklenmedik olabilir. TED ليست العاطفة جيدة أو سيئة بطبيعتها، ولكن يمكنُ أن تكون غير عقلانية ولا يمكنُ التنبؤ بها.
    Sokakta biriyle konuşmak garip olabilir; size nasıl karşılık vereceklerini bilmiyorsunuz. TED يمكنُ أن يكون غريبًا التحدث إلى شخص ما في الشارع؛ لا تعرفون كيف ستكون ردة فعلهم.
    Hatta bu kötü bir şey de olabilir, çünkü daha fazla bilgiyi değerlendirmek için daha az zaman demek. TED في الحقيقة، يمكنُ أن تكونوا أسوأ من ذلك لأنه، وكما تعلمون، هناك المزيد من المعلومات ووقتًا أقل لتقييمها.
    Bu takıntınız halihazırda zayıf olan sağlığınıza iyi geliyor olamaz. Open Subtitles هذا الهوس خاصتكَ، لا يمكنُ أن يكونَ خيراً. خاصة على صحتكِ المتدهورة مسبقاً
    Tanımadığınız biri ya da henüz tanıştığınız biri olabilir. TED يمكنُ أن يكون ذلك المجهول شخصًا قد التقيته للتو.
    Daha önce hiç denemediğiniz bir şey olabilir. TED يمكنُ أن يكون شيئًا لم تحاوله من قبل أبدًا.
    Ama küçük anların büyük etkisi olabilir. TED لكن يمكنُ أن تحمل اللحظات الصغيرة قوة عظيمة.
    Çocuklarla kendi medyaları ile ilgili konuşmak bile inanılmaz güçlü olabilir. TED مجرد القيام بالحديث مع الأطفال حول وسائلهم يمكنُ أن تكون فعالة بشكلٍ مدهش.
    Bu adetler Batı kültüründe sahip olduğumuz uygulamalara tamamen zıt olabilir. Sevdiğimiz birinin hatırasını onurlandırmak için onun hakkında konuşur ve fotoğraflarını paylaşırız. TED يمكنُ أن تكون هذه العادات مختلفة تماماً لتلك التي قد نمارسها في الثقافات الغربية، حيث نكرّم ذكرى الأحبة بالحديث عنهم ومشاركة صورهم الشخصية،
    Küçük bir anomali, ama geçitteki enerji birikimini sağlıyor olabilir. Open Subtitles هو شيء شاذ صغير، لكنه يمكنُ أن يكون مساهمة في التصعيد الكهربائي
    Kaza da olabilir. Open Subtitles حسنا، يمكنُ أن يَكونَ الأمرُ مجردَ حادثة
    Hayır, demek istediğim şey evlilik güzel bir şey olabilir. Open Subtitles كلاّ، كلُّ ما أقوله، هو أنَّ هذا الزوّاج يمكنُ أن يكون شيئاً جميلاً.
    İnsanlar ölüyor ve sıradaki ikimizden biri olabilir. Open Subtitles الأشخاص يموتون، و أي واحد منا يمكنُ أن يكون التالي.
    Sözcüklerden bir liste ya da geçidin yerini gösteren önemli yerlerin işaretlendiği bir harita olabilir. Open Subtitles يمكنُ أن يكونَ مجموعة كلمات او نصُ مقدس يدل على الطريق خريطة تدل على ما هو مهم
    Eski öğrencisi, hastası olabilir. Open Subtitles يمكنُ أن يكونَ تلميذٌ سابق، مريض أذا عثرنا على من يساعدهُ
    Aynı etkiyi test etmek için ne yapabilirdik? TED ماذا يمكنُ أن نقوم به لاختبار الشيء نفسه تمامًا؟
    İlk resmi kavgamız olamaz çünkü sebebini hatırlamıyorum. Open Subtitles لأنَّنا تشاجرنا شجارنا الغبيُّ الأولَ هذا الصباح حسناً, لا يمكنُ أن يكون
    Eğer bu problemlerin bir yolunu bulup sihirli bir şekilde kaybolmasını dileyip ve hayal ederek kabuğumuza çekilirsek karşı karşıya kaldığımız zorluklar yok olamaz. TED فالتحديات التي نواجهها، لا يمكنُ أن تزول إذا تراجعنا وانسحبنا داخل قواقعنا، نتمنى ونتخيل بأن تلك المشاكل ستختفي على نحو ما بطريقة سحرية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more