"يمكن أن أرى" - Translation from Arabic to Turkish

• görebiliyorum
• görebilir miyim
• görebilirim
• bakabilir miyim
• göremiyorum

Kendimi daha net bir şekilde görebiliyorum da ve istediğim şeyin makul olarak istenebilecek olandan daha fazlası olduğunu anlayabiliyorum.
ولكن يمكن أن أرى نفسي بوضوح أكثر، وأستطيع أن أعترف بأن ما أريده في بعض الأحيان هو أكثر من المعقول.

Yüzünü görebiliyorum ama adını hatırlayamıyorum.
أنا يمكن أن أرى وجهه، لكن أنا لا أستطيع تذكير اسمه.

şu anda biraz daha motive olduğunu görebiliyorum.
أنا يمكن أن أرى بأنك متحفز كثيرا للقتال الآن.

Sanırım yalnız yiyeceğim. Bir menü görebilir miyim,lütfen?
أظن انني سأكل لوحدي هل يمكن أن أرى القائمة، رجاء؟

Limonatayı görebilir miyim?
هل يمكن أن أرى عصير الليمون الذي تشربيه؟

Sharinganla gerçek olanı görebilirim.
مع الشارينقان، يمكن أن أرى الحقيقي مباشرة

Şu şeker ayıcıklara bir daha bakabilir miyim?
هل يمكن أن أرى تلك الدببة غائر مرة أخرى؟

- Doğru, doğru. Ama bir polisin senin gibi kadını bir çeşit fantazi merkezi haline getirdiğini görebiliyorum.
حقيقي, صح, لكني يمكن أن أرى أن شرطي يملاء نوع من الخيال لإمرأه مثلك

Evet! Biliyorum, bunu görebiliyorum ve o çok sevimli görünüyor.
نعم أعرف، يمكن أن أرى ذلك وتبدو أنها أحبته

Partinin başladığını görebiliyorum. Kardeşlerim, bu şehri yerinden oynatacağız.
يمكن أن أرى الحفل قد بدأ سنمزّق هذه المدينة إرباً إرباً.

Chloe, her yöne doğru 15m görebiliyorum. Lois'in dün gece bu noktada iki saat durmasının bir anlamı yok.
يمكن أن أرى 50 قدماً في كلّ اتجاه، لا سبب يدعو لبقائها ساعتين هنا ليلة أمس.

Ne için başvurduğunuzu görebiliyorum.
يمكن أن أرى ما قدمت الطلب من أجله.

Ama bunun seni üzmediğini görebiliyorum.
لكنه لا يضايقك، أنا يمكن أن أرى ذلك.

Buradan poposunu görebiliyorum.
أنا يمكن أن أرى مباشرة خلال إلى حماره.

Bastığın her numarayı görebiliyorum. Bakalım Pam hala işte mi?
أنا يمكن أن أرى كلّ رقم ضغطته دعنا نرى إذا "بام" ما زالت في العمل

Affedersiniz. Gümüş kan akan cesedi görebilir miyim acaba?
معذرة، هل يمكن أن أرى الجثة التي تنزف فضة الآن؟

-Ehliyetinizi görebilir miyim?
هل يمكن أن أرى رخصة القيادة، رجاءً؟ ماذا؟

Kimliğinizi görebilir miyim, lütfen?
هل يمكن أن أرى الهوية الشخصية , من فضلك ؟

O zaman ne düşündüğünü görebilirim.
ثم أنا يمكن أن أرى ما أنت تعتقد.

Camdaki gömleğe bir bakabilir miyim?
هل يمكن أن أرى القميص الذي في النافذة؟

Sen el feneriyle yürürken, ben hiçbir şey göremiyorum.
لا يمكن أن أرى أى شئ عندما تتحرك بالمصباح