Eğer böyle şeylere inanırsan, pişman olmayanları kurtaramk için gerekli güce sahip olur. | Open Subtitles | اذا كنت تؤمن بهذة الاشياء, هو يملك القوة... لمنح الإصلاح إلى الغير تائبين. |
Karanlık Lord'u yenecek güce sahip olan yaklaşıyor. | Open Subtitles | لقد اقترب الشخص الذي يملك القوة لقهر سيد الظلام |
Şu anda güce sahip olan benim, Zeyna. | Open Subtitles | أنا الشخص الذي يملك القوة الآن يا زينا |
Bildiğim kadarıyla, sadece eskilerin tüm düşüncelerini ve anılarını... tek bir anlamlı görüye odaklama gücü vardı. | Open Subtitles | الأكبر سنا" فقط هو من يملك القوة لينظم ذكرياتهم و أفكارهم |
Ama o mahluku çağırma gücü vardı. | Open Subtitles | لكنه كان يملك القوة لاستدعاء المخلوق |
Sadece o, tam yetişkin bir antilobu alt edebilecek güce sahip. | Open Subtitles | وحده من يملك القوة ليجهز على نوّ بالغ |