Topuklar sana endam katıyor. Erkekler seninle konuşmak için yukarı baktıklarında sana psikolojik bir avantaj veriyor. | Open Subtitles | الكعب يمنحكِ قواماً رائعاً، فعندما ينظر إليكِ الرجال، فإنّ ذلك يمنحكِ نظرة نفسيّة |
Ama bu iyi bir şey, size daha çok düşünme vakti veriyor. | Open Subtitles | لكن، هذا جيد، كما تعلمين، إنه يمنحكِ المزيد من الوقت للتفكير. |
Sonra da dogal olarak müdür yanlisligi çözüyor ve bir sonraki gelisinizde kullanman için sana bir de ücretsiz yemek kuponu veriyor. | Open Subtitles | وطبيعياً، المدير يصحح الخطأ. وأكثر من ذلك، إنه يمنحكِ قسيمة لوجبة مجانية في المرة القادمة. |
Sonra da doğal olarak müdür yanlışlığı çözüyor ve bir sonraki gelişinizde kullanman için sana bir de ücretsiz yemek kuponu veriyor. | Open Subtitles | وطبيعياً، المدير يصحح الخطأ. وأكثر من ذلك، إنه يمنحكِ قسيمة لوجبة مجانية في المرة القادمة. |
Noel'deymiş hissi veriyor, değil mi? | Open Subtitles | يمنحكِ شعور الكريسماس ألا تعتقدين ذلك ؟ |
Taht güç illüzyonu veriyor ama desteğe ihtiyacınız var. | Open Subtitles | ...العرش يمنحكِ وهم القوة لكنكِ تحتاجين للدعم... |
Beni küçük düşürmek sana çok mu zevk veriyor? | Open Subtitles | هل إذلالي يمنحكِ سعادة كبيرة؟ |
- Sana bir tür güç veriyor mu? | Open Subtitles | ربما يمنحكِ شعور بالسلطة؟ |
Ama tutunacak bir şey veriyor. | Open Subtitles | لكنّه يمنحكِ شيئا تتشبثين به. |