"يناقش" - Translation from Arabic to Turkish

    • konuşmadı
        
    • tartışıyor
        
    • konuşmaz
        
    İnsan haklarının, ajandalarına ekleyecek kadar önemli olmadığına karar verdi ve bunun hakkında konuşmadı. TED الذي قال إن حقوق الإنسان ليست بالاهتمام الكاف ليدرجها في أجندته، لم يناقش حقوق الإنسان.
    Açıkçası Gibbs, benimle de konuşmadı. Open Subtitles انه لم يناقش هذا الأمر معي
    Dünya hala iki gün önce Narita'da olanları tartışıyor. Open Subtitles العالم كله يناقش ما حدث ناريتا منذ يومين
    Kongre bu programı kapatıp kapatmamayı tartışıyor. Open Subtitles المؤتمر يناقش ما إذا كان لإغلاق هذا البرنامج إلى أسفل.
    İkincisi, benimle hiçbir zaman iş konuşmaz. Open Subtitles الشيء الثاني، إنه لا يناقش الأعمال معي بتاتاً.
    Doktor sırlarını kimseyle konuşmaz canım. Open Subtitles لا يناقش الدكتور أسراره مع أحد يا عزيزتي
    Bunu kimse konuşmadı mı seninle? Open Subtitles ألم يناقش أحد هذا معك؟
    - Neyi konuşmadı mı? Open Subtitles يناقش ماذا؟
    Şekil A Twitter sana neyle hitap edileceğini tartışıyor. Open Subtitles ..."المعرض "أ تويتر يناقش ماذا على الناس أن ينادونك الآن
    - Bu konuda bir şey bilmiyorum. - Sizinle işinden konuşmaz mıydı? Open Subtitles لا أعرف عن ذلك - لم يناقش عمله معك؟
    Bir centilmen bunları konuşmaz. Open Subtitles الرجل لا يناقش مثل هذه الامور
    Bir centilmen bunları konuşmaz. Open Subtitles الرجل لا يناقش مثل هذه الامور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more