"ينامون" - Translation from Arabic to Turkish

    • uyuyan
        
    • uyur
        
    • uyurlar
        
    • uyuyor
        
    • uyumaz
        
    • yatıyorlar
        
    • uyuyup
        
    • uyumazlar
        
    • uyku
        
    • yatan
        
    • uykuya
        
    • uyusunlar
        
    • yatarlar
        
    • uyumalarını
        
    • uyumaya
        
    Hiç uyumazdım, benden bile daha az uyuyan arkadaşlarım vardı. Open Subtitles لم أنم أبداً وكان لي أصدقاء ينامون أقل مني حتى
    Çocuklar hemen yatıp uyur ama çok fazla uyanırlar. Open Subtitles الاطفال ينامون مرة واحدة, ولكنهم يتسغرقون وقت طويل في ذلك
    Gün vakti bir tabutta uyurlar ve gece olduğunda yarasaya dönüşürler. Open Subtitles في النهار ينامون في تابوت وفي الليل يتحولون لخفافيش
    Ve boşanmış ebeveynlerim arada bir birlikte uyuyor, sık sık kavga ediyor, ve hala birlikte tatil geçirmemiz gerektiğinde ısrar ediyor. Open Subtitles ووالدي المُطلقان ، ينامون سوياً بشكل مُتقطع كمعركة راسخة.
    Bryan, büyük çocuklar mumla uyumaz. Open Subtitles برايان، الأولاد الكبار لا ينامون والشموع مضاءة
    Erkekler rüya ile yatıyorlar ve sabah gerçekle uyanınca, beğenmiyorlar. Open Subtitles الرجال ينامون مع الحلم ولا يحبوها عندما يسيقظوا على الحقيقة
    Yiyip, içip, uyuyup, TV seyredip, ara sıra da karılarını beceriyorlar. Open Subtitles فهم يأكلون, ينامون, يشاهدونَ التلفاز, ويضاجعون زوجاتهم على فترات متقطعة
    Ayrıca tabut içinde falan da uyumazlar. Open Subtitles وهم لا ينامون في التوابيتِ المخطّطة بقماش التفتا.
    Lt sadece büyü nasıl çalıştığını mekaniği var. Dönüşüm meydana böylece uyku insanlar koymak için. Open Subtitles إنها فقط كيفية عمل التعويذة لجعل الناس ينامون ليحل التغيير
    Yani, biz birlikte yatan arkadaşlar olabiliriz. Open Subtitles إذا نستطيع أن نكون أصدقاء الذين ينامون سويا.
    Onu geri istiyorsan, uykuya daldığında onun yerini bulabiliriz. Open Subtitles هل تريد عوتهم ببساطة نقتفى آثارهم عندما ينامون
    Saygınlık için dövüşeceğim kendim için değil, şu an Amerika'da beton zemin üstünde uyuyan küçük kardeşimi yerden kaldırmak için dövüşeceğim. Open Subtitles أنا ستعمل الكفاح من أجل هيبة ، ليس لي ولكن لرفع اخوتي قليلا الذين ينامون على أرضيات خرسانية اليوم في أميركا.
    Üstlerinde hiçbir şey olmadan uyuyan insanların olduğunu biliyor muydun? Bilmediğimi söylemekten mutluluk duyarım. Open Subtitles أتعرفين أن هناك أشخاص ينامون بدون إرتداء أى شئ ؟
    Onun, şu saçma sapan "Amerikalıların hepsi, silahlarını yastık altına koyup uyur." fikri yok mu! Open Subtitles لديه هذه الفكرة السخيفة بأن الأمريكان ينامون و البنادق تحت وسائدهم
    Tembellik eder, uyur, kuyruklarını kovalayıp, ayakkabıları çiğnerler. Open Subtitles يتقلبون , ينامون , يلاحقون ذيولهم يلاحقون الأحذية , ولا يحتاجون لمعلم
    Sonra öpüşüyorlar uyurlar, uyanır ve her şey yeniden başlar. Open Subtitles ثم يتبادلون القبل ينامون ويستيقظون ثم يكررون ذلك مرارا
    Orada beraber uyurlar, yemeklerini orada yerler, izlemek istedikleri TV programlarını orada seyrederler. Open Subtitles ينامون مع بعضهم هناك, يأكلون وجباتهم مع بعض يمكنهم لعب الورق, مُشاهدة البرامج التي يُفضلوها
    Koşullar oldukça kötü, insanlar yerlerde uyuyor ve bazen üzerlerinde giysi veya battaniye olmadan. Open Subtitles الأوضاع كانت متدنية الناس كانوا ينامون على الأرض أحياناً دون بطانيات أو حتى ملابس
    Normal adamlar seksten sonra uyumaz. Emin ol, Kev. Open Subtitles فالرجال العاديون ينامون بعد الجنس مباشرة ولكن ليس أنت, لا, لا
    Bu yaprakların üzerinde insanlar ve hayvanlar birlikte yatıyorlar. Open Subtitles البشر والحيوانات سواء ينامون على الأوراق
    Onlar sadece buzdağları üzerinde sürekli uyuyup gerilmezler mi? Open Subtitles ألا ينامون فقط في بيوت الثلج ويتثائبون طوال الوقت؟
    Tanrım bu insanlar hiç uyumazlar mı? Open Subtitles اللورد الجيد هل هؤلاء الناس لا ينامون أبدا ؟
    Boşver misafiri. Kanepede uyusunlar. Open Subtitles -حسنا , لتنسى أمر الضيوف دعهم ينامون على الأريكة
    Ve bayan hizmetçiler de orada yatarlar. Ben eski kulübede yaşarım. Open Subtitles والخدم ينامون هناك وأنا أعيش في الكوخ القديم
    İdarecilerin, binanın emniyette olduğunu bilerek, geceleri rahat uyumalarını sağlıyor. Open Subtitles إنه يساعد الإداريين أن ينامون جيدا ليلا مطمئنين أن المبنى مؤمن
    Derken, mutfak koridorlarında uyumaya başladılar. Open Subtitles الشئ التالي هو أنهم صاروا ينامون في ممرات القاعات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more