İstediğim son şey bütün gün havlıyor diye komşuların kapıya gelip şikayet etmesi. | Open Subtitles | آخر ما أريد حشد من الجيران علي بابي فهذا اللعين ينبح طوال اليوم |
Bütün gece havlıyor ve annemi uyutmuyordu. | Open Subtitles | لقد كان ذلك الكلب مزعجاً ومخيفاً يا أبي لقد كان ينبح طوال الليل ولم تستطع أمي النوم |
Çilek Tepesi civarındaki köpek de olmayan bir şeye havlıyordu. | Open Subtitles | وكان الكلب ينبح حول لا شيء كان في مرتفعات شليك |
- Ama bu köpeği öldürmeden önce dikkatli ol - havlar | Open Subtitles | ولكن , قبل ان تركل بهذا الكلب الى الموت , كن حذرا هو ينبح |
Yan taraftaki köpek havlayıp, duvara zıplar. Onu kırabilir. | Open Subtitles | .كلب الجيران ينبح ويقفز على الجدار قد يكسره |
Diğer haberlerimize geçecek olursak, ördek gibi havlayan köpek bulundu. | Open Subtitles | والأن ننتقل لخبر اخر حيث هناك كلب ينبح مثل بطه |
Köpeğim dün gece saat 12:00'de havlamaya başladı ve sabah 6:00'ya kadar hiç susmadı. | Open Subtitles | كلبي بدأ ينبح الساعه الثانية عشر البارحه ولم يسكت حتى الساعه السادسه صباحا |
Sameer buralarda değil, ama Tommy neden havlıyor? | Open Subtitles | سمير لَيسَ هنا، ما الذى ينبح عليه تومى؟ |
Suratından korktuğu için sana havlıyor. | Open Subtitles | إنه ينبح فيك لأنه خائف من وجهك |
♪ Ayığın tepesinde havlıyor gibi ♪ | Open Subtitles | فونت كولور = "# FFFF00" ♪ أنا أحب الدب ينبح فوق الأعلى فونت كولور = "# FFFF00" ♪ |
Sürekli havlıyor. İçeride yaralı var! | Open Subtitles | إنـه ينبح دائماً نحنلدينـارجلمُصـابهنـا ! |
Bu neye havlıyor böyle? | Open Subtitles | على أى شئ ينبح ؟ |
köpek havlıyordu. Üst kattan su sızıntısı var. Tesisatçı geldi. | Open Subtitles | كان الكلب ينبح وهناك تسريب في مياة السقف ووصل اليك , صحيح ؟ |
- Hadi. köpek kimyasal maddeleri bulduğumuz yerde havlıyordu. | Open Subtitles | كان الكلب ينبح في المكان الذي وجدنا فيه المواد الكيميائية المسروقة |
Bir köpek bile karnını doyurunca sizin için havlar. | Open Subtitles | حتي الكلب ينبح لك إن أطعمته وكنت لطيفا معه |
1. Şiir: Aslan kükrer ve köpek havlar. İlginç / ve etkileyicidir kuşun uçup / kükremeyişi ya da havlamayışı. Hayvanların büyülü hikâyeleri hayallerimi süsler ve şarkısını söyleyeceğim eğer / yorgun ya da bitki olmazsam. | TED | القصيدة 1: أسد يزأر .. وكلبٌ ينبح.. من مثير للاهتمام / والرئع أن العصفور سيطير ولن/ يزئر أو ينبح. توجد قصص مُشوقة عن الحيوانات في أحلامي وسأغني لهم جميعًا إن لم / أكن مُتعبا أو حزينا. |
Babam havlayıp vakladı çünkü senin ailenin hayvan toplumuna uyguladığı ölüm ve yıkım şekli çok moralini bozdu! | Open Subtitles | أبي كان ينبح , ويبطبط لأنه كان غاضباً عن طريق الموت و الخراب |
Sesin ne kadar çok havlayan bir köpek gibi çıkarsa seni o kadar iyi anlarlar. | Open Subtitles | كلما بدوتي ككلب ينبح كُلما زادت قدرتهم علي فهمكِ |
Bence eğer silah sesi olsaydı, köpekleri havlamaya başlardı. | Open Subtitles | ،أظن أنه لو كان هناك إطلاق نار لكان كلبهم ينبح الأن |
Eli, Peder Sam dışında bir tek Nick'e havlamıyor. | Open Subtitles | الشخص الوحيد غير الأخ سام إلاي لن ينبح إذا رآه .. هو نيك |
Tanrım! Sana neden havladığını bir türlü anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف لمَ ينبح دائماً عندما يراكِ |
"Ağzında bir kemik olan köpek, havlamaz ve ısırmaz. " | Open Subtitles | كلب معه العظم في فمه لا ينبح و لا يعض |
Evet, ne kadar iyi yapmış. köpek bugün içeri giden adama havlamamış bile. | Open Subtitles | أجل، نوعاً ما ذلك جيد لكن الكلب لم ينبح على ذلك الدخيل بالصباح. |
Bay Harper köpeğiniz dün gece çok fazla havladı. | Open Subtitles | استاذ هاربر لقد كان كلبك ينبح بشده البارحه |
Her gece köpeğin havlamasını duyan komşulara sorarsın. | Open Subtitles | أسألي الجار إنه ظل طوال الليل ينبح. |
Kamyoncu, römorku kontrol etmek için durmuş sonra köprünün altında hırlayan yabani bir köpeğin sesini duyunca çürümüş bir şeyin kokusunu almış. | Open Subtitles | لدينا سائق شاحنة توقف ليتفقد عجلاته فسمع كلباً بري ينبح من أسفل الجسر هنا واشتم رائحة شيئاً متعفناً |
Bu yüzden evdeki Kızılderiliye hiç havlamadı. | Open Subtitles | لذلك لم ينبح على الهندي عندما دخل إلى المنزل خلسة |