| Sonunda, yıllar önce yapmam gereken şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أفعل أخيراً ما كان ينبغي أن أفعله منذ سنوات |
| Aslında kulağa çok hoş geliyor ama ben bir anneyim yapmam gereken şey çocuğumu okuldan almak, çamaşırlarımı yıkamak ve sofraya yemek koyabilmek. | Open Subtitles | يبدو ذلك ممتعاً ، ولكنني أم وما ينبغي أن أفعله حقاً أن آخذ ابني للمدرسة وأنجز الغسيل وأحضّر الطعام |
| Çok uzun bir süre önce yapmam gereken şeyi yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل ما كان ينبغي أن أفعله منذ زمن طويل. |
| Uzun zaman önce yapmam gereken bir şeyi. | Open Subtitles | ما ينبغي أن أفعله منذ زمن طويل |