Belli ki, adamımız bir Gençlik Pınarı arıyormuş ve onu da bulmuş. | Open Subtitles | من الواضح أنّ رجلنا كان يبحث، وقد وجد ينبوع الشباب. |
İnsanlar bir Gençlik Pınarı için her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | الناس قد يفعلوا أى شىء من أجل ينبوع الشباب |
Bu yüz Gençlik Pınarı'na gitmiş gibi görünüyor mu? | Open Subtitles | هل يبدو أنّ هذا الوجه ذهب لـ" ينبوع الشباب " ؟ |
Büyük İskender ya da kâşif Ponce De Leon gibi yaşamlarının çoğunu Gençlik Çeşmesi'nin peşinde harcamış insanlar var. | TED | وهناك أناس مثل الإسكندر الأكبر أو المستكشف بونثي دي ليون، قضوا جزءا كبيرا من حياتهم في البحث عن ينبوع الشباب. |
Fakat belki de şunu keşfettik: Gençlik Çeşmesi aslında içimizde ve kurumuş hâlde. | TED | لكن ربما نكون قد اكتشفنا بأن ينبوع الشباب هو في الواقع موجود بداخلنا، وقد جف للتو. |
- Pınar'ın nerede olduğunu biliyor musun? - Tabii ki biliyorum. | Open Subtitles | -أتعرف السبيل لـ "ينبوع الشباب"؟ |
Yan,gençlik çeşmesini bulan insanlar hemen bıraktılar mı sence ? | Open Subtitles | الناس الذين اخترعو ينبوع الشباب أختبروة , فعلوا هذا للضمان فقط أختبروة , فعلوا هذا للضمان فقط |
Öyleyse Gençlik Pınarı onun için, bizim için değil. | Open Subtitles | و"ينبوع الشباب" له، أم له ولكِ ؟ ، -وليس لي ولكِ |
Gençlik Pınarı'na gittiğimiz bu yolda aslında bizi ölüm bekliyor. | Open Subtitles | الموت يتربّص بنا بينما نبحر صوب "ينبوع الشباب" |
Bu yüz Gençlik Pınarı'na gitmiş gibi görünüyor mu? | Open Subtitles | هل يبدو أنّ هذا الوجه ذهب لـ" ينبوع الشباب " ؟ |
Öyleyse Gençlik Pınarı onun için, bizim için değil. | Open Subtitles | و"ينبوع الشباب" له، أم له ولكِ ؟ ، -وليس لي ولكِ |
Gençlik Pınarı'na gittiğimiz bu yolda aslında bizi ölüm bekliyor. | Open Subtitles | الموت يتربّص بنا بينما نبحر صوب "ينبوع الشباب" |
Bunu başarabiliriz Jack. Gençlik Pınarı'nı bulabiliriz. Hep istediğin gibi. | Open Subtitles | يمكننا فعل ذلك يا (جاك)، سنبلغ ينبوع الشباب مثلما أردت دومًا |
Bunu başarabiliriz Jack. Gençlik Pınarı'nı bulabiliriz. Hep istediğin gibi. | Open Subtitles | يمكننا فعل ذلك يا (جاك)، سنبلغ ينبوع الشباب مثلما أردت دومًا |
Kadından Gençlik Pınarı akıyor. | Open Subtitles | تلك المرأة هي ينبوع الشباب |
Bu Gençlik Çeşmesi'ni... onu hak edenlerin hizmetine sunmak niyetindeyim. | Open Subtitles | ينبوع الشباب هذا كما سيطلق عليه البسطاء متاح لمن هم يستحقونه |
Gençlik Çeşmesi'nde birkaç serinletici içeceğim olabilir. | Open Subtitles | ربما قد يكون لدي زوجين باردين في ينبوع الشباب |
Ünlü Gençlik Çeşmesi'ni anlatıyor. | TED | و هي تظهر ينبوع الشباب الشهير. |
Venezuellalılarımız yola çıktığına göre DOSA'lı arkadaşımızın çaresine baktıktan sonra görevimizle ilgili konuşmak için Gençlik Çeşmesi'nde bir araya gelelim. | Open Subtitles | الآن بما أن الفنزويليين في طريقهم أنا أقول بعدما نرعى صديقنا من الدوزا ستجتمع جميعا في ينبوع الشباب من أجل إستخلاص معلومات مهمة |
Gençlik Çeşmesi gerçekten varsa neler olabileceğini düşünebiliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تتخيل لو كان ...ينبوع الشباب" موجوداً بالفعل |
- Pınar'ın nerede olduğunu biliyor musun? - Tabii ki biliyorum. | Open Subtitles | -أتعرف السبيل لـ "ينبوع الشباب"؟ |
- Pınar'a gidiyormuşsun. | Open Subtitles | سمعت أنك ستقصد "ينبوع الشباب" |
Yani sonuçta şu an gençlik çeşmesini bulan adama bakıyorsun. | Open Subtitles | أقصد أنت تنظر الى الرجل الذي وجد ينبوع الشباب |