Tahmin edin bakalım, eve gidince beni nasıl bir sürpriz bekliyor? | Open Subtitles | تذكروا، أنا حر ماذا كان ينتظرنى عندما عدت للمنزل فى رأيكم؟ |
Eşim o şapelde yardım getirmem için beni bekliyor. | Open Subtitles | زوجى الآن بالكنيسة ينتظرنى لجلب المساعدة |
Rahul otobüs durağında beni bekliyor olmalıdır. | Open Subtitles | لابد و أن راهول ينتظرنى فى محطة الاتوبيس |
Şimdi kaçmak eve kavuşma ihtimali var ya, beni orada bekleyen şeylerden korkuyorum. | Open Subtitles | عندها سيمكننا الهرب والعودة إلى بلادنا ثانية أخشى مما ينتظرنى |
Beni sahilde bekliyordu, planımızın başarısını merak ederek. | Open Subtitles | و كان ينتظرنى على الشاطئ و كان قلقاً على نجاح خطتنا |
Beni nerede beklediğini çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بالتحديد المكان الذى ينتظرنى به |
Babam Pakistan'da, ona sorabilirsiniz. Zaten beni bekliyor. | Open Subtitles | وأبى فى باكستان يمكنك أن تسأله فهو ينتظرنى للأن |
New York'un en ünlü avukatı birinci parkurda beni bekliyor. | Open Subtitles | " أهم محامى فى "نيويـورك ينتظرنى فى المنطقة الأولى |
Gel haydi. Olmaz babam bekliyor. Gel bir şey diyeceğim. | Open Subtitles | هيا بنا يا "شيرو" , هذا يكفى ... والدى ينتظرنى |
İçeri girecek kadar zamanın var mı? Decimus bekliyor. | Open Subtitles | -ان ديسموس ينتظرنى,لقد اتى ليرافقنى الى مجلس الشيوخ |
Beni bekliyor. kımıldayamıyorum. | Open Subtitles | كان ينتظرنى هناك و لا أستطيع التحرك |
Kaybettiğimi görüyor, bu yüzden bekliyor. | Open Subtitles | و يرى أننى أخسر لذا فهو ينتظرنى |
Ben onu beklemiyorum! O beni bekliyor! | Open Subtitles | أنا لا أنتظره, هو الذى ينتظرنى |
- Geç kaldım. Oğlum bekliyor. -50. | Open Subtitles | لقد تأخرت و ابنى ينتظرنى خمسون |
Denize indirilmeyi bekliyor! Herkes raporunu hazırlasın! | Open Subtitles | الزورق البخاري ينتظرنى كل الأيدي |
Biliyorsunuz ki, bu konuşmadan duyduğum memnuniyete rağmen beni herhangi bir yerde bekleyen önemli bir davayı ihmal etmiş oluyorum. | Open Subtitles | اتعلم ,انى اخشى, مع متعتى بهذا الحديث اننى قد اهمل عملا قد يكون هاما جدا ينتظرنى فى مكان آخر. |
Beni bekleyen küçük güzel bir modellik işim var... küçük güzel bir ajansta... ve paramı aldığımda, oraya gidip... o iğrenç kredi kartı kılıklı suratlarına sokacağım! | Open Subtitles | هناك عمل لطيف بعرض الازياء ينتظرنى. بوكالهلطيفه. وبعدما اتلقى المال, ساذهب اليهم |
Aşağıda beni bekleyen bir taksi var. | Open Subtitles | هناك تاكسى ينتظرنى بالأسفل، على أيّة حال |
Orada, yukarıda acılarını... dindirmemi bekliyordu. | Open Subtitles | شعرتوكأنهكانهناك... ينتظرنى لأخلصه من ألمه |
Beni karanlıkta bekliyordu. | Open Subtitles | كان ينتظرنى فى ذلك الضوء الخفيف |
Polisin beni beklediğini biliyordum. | Open Subtitles | أنا أعرف أن البوليس كان ينتظرنى |
Ona tüm elbiselerini çıkarmasını, küvete girmesini ve tüm gece sürecek olan ateşli sevişme için beklemesini söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرته ان يخلع ملابسه و ينتظرنى فى الحمام من اجل ليلة غرامية ساخنة |
Ama bu madalyonu bulabilirsem hâlâ burada beni bekliyorsa evren, Barney'yle evlenmemi istiyor demek olacaktı. | Open Subtitles | و لكن إن تمكنت من إيجاد هذا العقد ان ظل موجودًا ينتظرنى هذا سيعنى أن الكون |