"ينظم" - Translation from Arabic to Turkish

    • organize
        
    • düzenleyen
        
    • düzenliyor
        
    • ayarlıyor
        
    • düzene
        
    • örgütlemeye
        
    Bizim ihtiyar, fabrikadaki bazı siyah işçileri organize ederek yerel elemanları kızdırıyor. Open Subtitles عجوزي أغضب السلطات المحلية بمحاولته أن ينظم بحزب للسود في هذا المصنع
    Bu yeni teknolojilerin yardımıyla her şey kısım kısım organize edildi. TED كل شىء كان ينظم ولو جزئيًا بمساعدة تلك التكنولوجيات الحديثة.
    Aynı anda, diğer birkaç zeki insan da kendi kendini düzenleyen ya da birkaç nesil sonra yok olacak güvenli gen sürücüleri yapmak için çok çalışıyorlar. TED في نفس الوقت، يقوم البعض الآخر من الأذكياء جداً بالعمل بكل جد لإيجاد ضمانات، مثل التغيير الجيني الذي ينظم نفسه ذاتياً أو يتلاشى بعد بضعة أجيالٍ.
    Dijital materyal ve içerikleri düzenleyen bir yasa. TED وهو قانون ينظم المحتوى والمادة الالكترونية
    Şu kutuyu görüyorsunuz. Sanıyorum kurbana verilen sıvı miktarını düzenliyor. Open Subtitles أترى هذا الصندوق ، نعتقد أنه ينظم كمية السائل الذي ينتقل للضحية
    Şu kutuyu görüyorsunuz. Sanıyorum kurbana verilen sıvı miktarını düzenliyor. Open Subtitles أترى هذا الصندوق ، نعتقد أنه ينظم كمية السائل الذي ينتقل للضحية
    Güvenlik duvarındaki reseptörler için kullanılan bir isim sistemdeki enerji akışını ayarlıyor. Open Subtitles هذا أسم بديل لعدة مستقبلات في الجدار الناري الذي ينظم تدفق الطاقة داخل النظام
    Bütün bunları düzene sokmak için birine ihtiyacın var. Open Subtitles جيم, حقا انت بحاجة الي شخص ينظم كل هذا الاشياء
    Mike demişti ki, eğer orada kalması gerekirse insanları örgütlemeye çalışacakmış. Open Subtitles فقال (مايك) بأنه إن كان عليه البقاء بالخارج على أية حال ... فإنه سيحاول أن ينظم الجميع
    Toplantılar organize ediyormuş ve bazen toplantılar Rosa Parks'ın evinde oluyormuş. TED كان ينظم الأحداث وأحيانًا الأحداث كانت في بيت روزا باركس.
    Ve bize organize hayırseverliğin ne olduğunu yeniden algılamamıza nasıl yardımcı olduklarını anlayın. TED و أفهموا كيف يمكنها أن تساعدنا في أن نعيد النظر في ما ينظم العمل الخيري
    Sefil bir hayatı, organize bir topluluk tarafından korunan ve herşeyin önceden belirlendiği kusursuz bir varoluşa tercih ederim. Open Subtitles من وجودك محاطاً بمجتمع ينظم ويخطط لكل شئ.
    Taburun komuta merkezini vurdular. O savunmayı organize ediyordu. Open Subtitles و ضربوا مركز قياد الفرقة الثانية بشدة بينما كان ينظم الدفاعات
    2. Tabur'u vurdular. O savunmayı organize ediyordu. Open Subtitles و ضربوا مركز قياد الفرقه الثانية بشده بينما كان ينظم الدفاعات
    Buddy'yi çıkardığınız zaman... beyin korteksine yönelik nöral iletken... faaliyetini düzenleyen geni bir şekilde değiştirmiş. Open Subtitles بطريقة ما غيرت الجين الذي ينظم النشاط العصبي لقشرة الدماغ
    Bu bölüm beynin Freudyen gerçekliği ve fantezileri düzenleyen kısmıdır. Open Subtitles وهو جزء الدماغ الذي ينظم العلاقة الفرويدية الأساسية بين الخيال والواقع
    New York Konutlar Bakanlığı binaların yapısını düzenleyen bakanlık. Open Subtitles ادارة مباني مدينة نيويورك هو القسم الذي ينظم بناء، حسنا, المباني.
    Teşkilattan eski dostum Joe Linski bu yıl dul ve yetimler yararına yardım düzenliyor ve bu amaçla yapacağı bir bekar müzayedesi için yerel ünlüler arıyor. Open Subtitles صديق لي ينظم مهرجاناً لجمع التبرعات للايتام والارامل وهو يحتاج لبعض المشاهير المحليين لاجل فقرة المزاد على الرجال العزاب
    Amigo takımımız bu gece Lancer kampüsünde bir parti düzenliyor. Open Subtitles فريق النشجيع خاصتنا ، ينظم حفلة الليلة بالحرمالجامعىالخاصبـ" لانسر".
    Ve unutma, SÖB bugün A-P Evi'nde okul genelinde bir toplantı düzenliyor. Open Subtitles ولا تنسوا، ينظم اتحاد الطلاب السود اليوم اجتماعاً للجامعة كلها في مبنى "آرمسترونغ-باركر".
    Birinden kurtulabilsin diye işleri... böyle ayarlıyor, biliyorsun, değil mi? Open Subtitles كما تعرفين هو الوحيد اللذي عرف كيف ينظم مثل هذه الامور حتى يتمكن من الخروج مع شخص ما، أليس كذلك؟
    - Ortamı ayarlıyor. Open Subtitles إنه ينظم المشهد
    Diyet yoluyla düzene girdiğini söylüyor. Open Subtitles انظرمكتوب أنه ينظم ذلك بإتباح نظام غذائي
    Mike demişti ki, eğer orada kalması gerekirse insanları örgütlemeye çalışacakmış. Open Subtitles فقال (مايك) بأنه إن كان عليه البقاء بالخارج على أية حال ... فإنه سيحاول أن ينظم الجميع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more