"ينقصك" - Translation from Arabic to Turkish

    • eksik
        
    • eksiğin
        
    • ihtiyacın var
        
    • yoksunsun
        
    • kaçırıyorsun
        
    Madhu , sen benim gibi eksik değilsin, evlenebilirsin tekrar annelik yaşayabilirsin Open Subtitles على عكسي ، لا ينقصك شيئا ، يمكنك أن تتزوجي ، وتصبحين أم من جديد
    I çalışmak için bu iksir için bir anahtar madde eksik olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أن مكون واحد ينقصك كي تعمل هذه الجرعة
    Bırakacağım.9 binde anlaştık.3 bin eksik. Open Subtitles لن آخذها، إتفقنا على تسعة ينقصك ثلاثة آلاف
    İsminde olmasa da tamamen Silahşorsun. Tek eksiğin Kral'ın izni. Open Subtitles انت فارس في كل شيء إلا الاسم كل ما ينقصك هو تفويض الملك
    Sen de güzelsin. Sadece burun estetiğine ihtiyacın var. Open Subtitles أنت بنفس حسنهن ولكن لا ينقصك سوى جراحة تجميل أنف.
    Çünkü düzenli bir iş sahibi olmak için, gereken özelliklerden yoksunsun. Open Subtitles هذا لأنه ينقصك الخبرات الضرورية لتحصل على وظيفة محترمة
    Cidden, dansına sağlayacağı katkıyı kaçırıyorsun. Open Subtitles -بصدق, انتي ينقصك هذا الاسلوب لتضيفيه الي موهبتك بالرقص
    Birden fark edersiniz ki; o ana kadar eksik yaşamışsınızdır ve artık tamsınızdır. Open Subtitles عندما أدركتَ فجأة بأنّه هناك شيء ينقصك وهي اكملته
    Güzelim, sende özgünlük eksik ve onu bulmanı tavsiye ederim. Open Subtitles يا صغيرتي, ينقصك الأصالة وأقترح عليك أن تجدي بعضها
    Burada yazanlar içeride yok. İki tabanca eksik. Open Subtitles المُسجّل هنا ليس وافيًا لما وُجِد، ينقصك مسدسين.
    Burada yazanlar iceride yok. Iki tabanca eksik. Open Subtitles المُسجّل هنا ليس وافيًا لما وُجِد، ينقصك مسدسين.
    Eğitiminizin bazı yönlerden eksik olduğu doğrudur fakat sonradan öğrenilemeyen, doğuştan gelen bir asaletiniz var. Open Subtitles صحيحٌ أنه ينقصك التعليم في بعض المجالات, لكن لديك منزلة طبيعية لا يمكن تعلّمها.
    Bilmeni istedim.300 dolar eksik. Open Subtitles -أنا أقول لكِ الآن ينقصك 300 لإتمام المبلغ -انتظر لحظة
    O zaman alamazsın.30p eksik. Open Subtitles لا تستطيع الحصول عليها، أذن ينقصك 30
    Bana verdiğin o zarftaki para hesaplarıma göre üç bin dolar eksik. Open Subtitles ذلك الظرف الذي أعطيتني إياه، نسبتي... طبقاً لحساباتي، ينقصك ثلاثة آلاف
    Annem senin hakkında haklıymış biliyor musun? Senin birkaç tahtan eksik. Open Subtitles أمي كان معها حق، ينقصك جزء من عقلك
    14.000 dolar eksiğin var. Belki de daha fazla. Sen ne... Open Subtitles ينقصك 14 الف وبعض الفكة وربما اكثر
    Tek eksiğin bir küpeyle paspal saçlar. Open Subtitles لا ينقصك سوى قرط و شعر كثيف
    Tek eksiğin bir küpeyle paspal saçlar. Open Subtitles لا ينقصك سوى قرط و شعر كثيف
    Skeçlerini yazmak için düzgün bir yazı masasına gerçekten ihtiyacın var gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أن ما ينقصك هو مكتب لائق لكتابة حلقاتك الفكاهية.
    Hadi, her varlık gibi senin de, uykuya ihtiyacın var. Open Subtitles تعال وخذه .. إن ما ينقصك حقاً هو النوم
    Kuzu etin muhteşem. Fakat kibirden yoksunsun. Open Subtitles وهذا اللحم طعمه لذيذ، لكن ينقصك الغطرسة.
    Kök salmana yardım eder, işte bu noktayı gözden kaçırıyorsun. Open Subtitles بل يصبح لك جذور وهذا ما ينقصك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more