"ينهض" - Translation from Arabic to Turkish

• kalkıyor
• kalkıp
• Kaldır
• yükselecek
• Kaldırın
• kalktı
• kalksın
• kalkmıyor
• yükseliyor
• kalk
• doğar
• uyanıp
• kalkar
• ayakta
• kalkamadı

Hayır. Ayağa kalkıyor. Peşinde iki Westerby'li savunma oyuncusu var.
ينهض على قدميه يضغط عليه لاعبَين ِ من دفاع وستربي

Öğle vakti kalkıyor, akşama katar klozette oturuyor...
ينهض وقت الظهيرة ويجلس في الحمام حتى العشاء

Adamın parçaları tüm yola saçılmış sonra öylece kalkıp gitmiş.
وأحشاؤه متناثرة على الطريق، ثم ينهض ويسير مبتعدًا عن المكان

Çadıra gir, babanı Kaldır.
أذهب داخل الخيمة دع والدكَ ينهض.

"O yükselecek ve kızı arayacaktır, Succubus'u, O Kişi'yi."
هو يتعين ان ينهض ويبحث عنها الشيطانة ، الوحيدة

Ayağa Kaldırın. Onu çözün.
أجعله ينهض فك قيوده

Tüm herkes ayağa kalktı.
ينهض تحية للبيان، فوقف النواب جميعاً

Herkes ayağa kalksın. Yargıç Chamberlain Haller.
الجميع ينهض إحتراماً للقاضي شامبيرلين هالير

29 numara büyük bir darbe yedi. Yere düştü ve oradan kalkmıyor.
كانت هذه اصابة عنيفة لرقم 29 انه على الأرض و لا ينهض

Bir şey yükseliyor. Eskilerden de eski bir şey. Herkesin kuyruğu seğiriyor.
شيئاً ما ينهض , شيئاً أكبر من الكبار والجميع أذيالهم ترتعش

Kahretsin. Sen çılgınsın. kalkıyor.
تباً , أنت مجنون , إنه ينهض , إنه ينهض , إنه ينهض

Şimdi, o ölenlerin hepsi kalkıyor ve birisini öldürüyor ve onlarda kalkıp, başkalarını.
الآن،كلواحدمنأولئكالموتى ينهض ويقتل شخص أخر وكلواحدمن هؤلاءينهضويقتل

Baba dövüşmek için kalkıyor, ama adam onu sığır üvendiresiyle sersemletiyor.
الوالد ينهض للقتال ولكن... الرجل يصعقه بمهماز الماشية

Artık yatağını ıslatmıyor. kalkıp yatağının etrafına işiyor.
لا يبلل فراشه ، بل ينهض و يتبول حول فراشه

Demek istediğim, her an masadan kalkıp gidecekmiş gibi bir hali var.
أعني يبدو كأنه مستعد لأن ينهض عن المنضدة.

Herhalde kalkıp gitmediler.
هل تعرف ماذا؟ لم ينهض من مكانه و يرحل بعيدا

Ayağa Kaldır.
اجعله ينهض دعه يقف على قدميه

"Dipsiz denizden o yükselecek, iki karşı kıyıdan ordular yaratacak kardeşi kardeşe düşürecek, ta ki insanoğlu yok olana kadar."
"من البحر الخالد سوف ينهض يخلق الجيوش على الشاطئ يقلب الأنسان على أخيه حتى لا يكون للأنسان وجود

Kaldırın onu. Kelepçelerini çıkarın.
.اجعله ينهض, فك قيوده

Reeves bir daha kalktı.
ريفز ينهض ثانية ..

Herkes ayağa kalksın.
.إلا صرف هيئة المحلّفين وإطلاق سراح المدّعي .الجميع ينهض

Bazılarımız burada yaşamıyor ya da yataktan mükkemel görünerek kalkmıyor.
بعضنا لا يعيش هنا أو ينهض من السرير بشكلٍ رائع.

Günah ve çöküntünün küllerinden doğan anka kuşu gibi yükseliyor eskiden bir et pazarı olan ve paraya hakaret edilen bu çatı altında, şimdi muhteşem, ışıl ışıl, ve yüce Tanrı'ya adanmış bir tapınak var!
ينهض مثل العنقاء من رماد الخطيئة والمهانة. حيث كان هناك وكر للطبيعة البشرية والخزي الآن هنا معبد مضيء مجيد

Haydi bakalım tembel, kalk.
الآن، كسلان، ينهض.

Bu: "Sonsuz denizden doğar, iki kıyıda da ordu yaratır."
هذا الشعر مرة أخرى من البحر ينهض ويشكل جيشاً على كل شاطئ

3 aydır her gece uyanıp zakkumlarımı zımbalıyor!
الآن ينهض كل ليلة ليثقب الثقوب بشجر الغاري

Ayağa kalkar ve sizin için savaşır.
ضدّ أي واحد ينهض ويكافح من أجلك

ayakta durabilen ve buna şükreden saygın bir kaptana ihtiyacımız var.
نحتاج قائدًا محترمًا أن ينهض ويبارك الأمر

Herifin biri kafasına darbe aldı ve kalkamadı.
اعني، الشاب حصل على ضربة لكنه لم ينهض ابدا