"يهبط" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşüyor
        
    • iniyor
        
    • alçalıyor
        
    • inecek
        
    • indiğinde
        
    • iniş
        
    • inen
        
    • indi
        
    • düşüş
        
    • düşer
        
    • düşmeye
        
    • aşağıya
        
    • inerken
        
    • indirmesini
        
    • inişe
        
    O küçük bok va-bina ile her çekimden sonra kan şekerim düşüyor. Open Subtitles مستوى السكر لدي يهبط في كل مرة أصور فيها مشهداً مع التافه
    Şimdi kimseyi öldürmüyoruz diye fiyatlar neden düşüyor ki? Open Subtitles لما يجب أن يهبط السعر لمجرد أننا لن نقتل أي شخص؟
    Güvenlik dalgıçları inebileceği kadar iniyor ve sonra duruyorlar. Open Subtitles يهبط غوّاصي الأمان بقدر ما يستطيعون ويتوقّفون
    Dakikada 10000 feet alçalıyor. Open Subtitles يبدو أنه يهبط بمعدل 10000 قدم في الدقيقة
    Tırmanacak, yürüyecek, inecek hatta lanet tepeden düşecek. Open Subtitles سيتسلق ، يسير ، يهبط بالحبل وسيقع من أعلى جبل
    Şimdi, indiğinde onu besleyeceksin ki senle ilgili olumlu düşünsün. Open Subtitles بعدما يهبط ستقوم بإطعامه حتّى يكون له شعور إيجابي نحوك
    Ve yere yaklaşmaktayken kolları aşağı çekip inişe geçecek, biraz yavaşlayacak ve güzel bir iniş gerçekleştirecek. TED المعلق 2: وما سيقوم به حين يقترب من الأرض هو شد مسمار العقدة ليتوهج، لكي يبطئ نفسه قليلا، و يهبط بسلاسة.
    Bu ortalamanın üzerinde, ama eğilim düşüyor. Open Subtitles إنه هذا أعلي من المتوسط, لكن المؤشر يهبط للأسفل.
    Pekala heyecan yükseliyor, tavana çarpıyor ve büyük bir gürültüyle yere düşüyor. Open Subtitles مستوى اﻹثارة يرتفع ليصل السقف ثم يهبط محدثاً جلبة..
    Tansiyonları düşüyor. Sistoliği güçlükle koruyorlar. Open Subtitles ضغط الدم يهبط عمودياً الضغط الانقباضي متماسك بصعوبة
    Asansörü sizin için tuttum, Bay R. 'Yalnız' Rhodes Ekspresi, aşağıya iniyor. Open Subtitles لقد ابقيت المصعد لك يا سيد " ر" "رودس الوحيد " السريع يهبط
    Frankın durumu biliniyor. İniyor çıkıyor. Open Subtitles و سعر الفرانك الذي يهبط و يعلو ..
    Cray Key'e iniyor. Key West Narkotik polisine bildir. Open Subtitles -هو يهبط في جراي كي ابلغ وكالة مكافحة المخدرات
    Doğu yönünden New York'a doğru alçalıyor.. Open Subtitles مازال يهبط باتجاه الشرق نحو نيويورك
    Kendiliğinden alçalıyor. Şimdi de tırmanıyor gibi görünüyor. Open Subtitles كان يهبط من نفسه ويبدو الان أنه يرتفع
    Paraşütler sadece blöf için. Adam yere inecek. Open Subtitles ليست المظلاّت إلاّ خُدعة سوف يهبط بالطائرة.
    Bu doğal öğe şehre indiğinde sürreal bir durum oluşuyor. TED إنها سريالية عندما يهبط هذا العنصر الطبيعي في المدينة.
    Mekik iniş tesisinden havalandık -- mekikler buradan havalanıyor ve buraya iniş yapıyor. TED اقلعنا من منشأة هبوط المكوك حيث يقلع و يهبط المكوك.
    Adalet sadece yukarından inen ve her şeyi doğru yapan bir şey değildir. TED العدالة ليست شيء يهبط من الأعلى ويصحح كل شيء.
    Eğer Singapore izleme istasyonu doğruysa, roket Rusya'ya inmediyse nereye indi? Open Subtitles لو محطة مسار سنغافورة بتاعتنا صحيحة حول ان الصاروخ لم يهبط في روسيا اذن أين هبط؟
    Ancak şimdi kış dönemine girerken düşüş göstermesini bekliyoruz. Open Subtitles خلال الربع الأخير ولكن نحن نتوقع أن يهبط وقت دخولنا إلى الشتاء
    Hispanik kadınlara gelince, bu rakam yaklaşık 58 sente kadar düşer. TED عندما نتكلم عن اللاتينيات فأنه يهبط إلى 58 سنت
    Nabzı 48 ve hızla düşmeye devam ediyor. -Çocuğu tanıyor musun? Open Subtitles بطء حاد في ضربات القلب معدل القلب نزل حتى 48 و لازال يهبط
    Dümdüz aşağıya indiğini ve çarpmadan önce yön değiştirdiğini gördüm. Open Subtitles رأيته يهبط ،ثم غير اتجاهه فجأة قبل اصطدامه
    Takım lideri, Yüzbaşı Johnson'ın aşağı inerken bağlantı halkası koptu. Open Subtitles الملازم أول جونسون،، قائد الفريق كان يهبط أسفل المنحدر عندما انقطعت وصلته
    Ona uçağını hiç kimsenin göremeyeceği çöle indirmesini söyle. Open Subtitles اخبره ان يهبط بطائرته فى الصحراء حيث لا يمكن رؤيته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more