Siz ona kulak asmayın. Yine sayıklıyor. İmzalayacak. | Open Subtitles | لا تقلق, أرجوك, فهو يقول هذا, ولكنه يهذي إنه يهذي مجددا |
Biraz oksijen verin. sayıklıyor. | Open Subtitles | تأكد على حصوله قليلاً من الاوكسجين لانه يهذي قليلاً |
Ne dediğini bilmiyor, sayıklıyor. | Open Subtitles | انه لا يعلم ماذا يقول انه يهذي |
Sonlara doğru hezeyan geçirmiş, kalbi iflas etmiş olmalı. | Open Subtitles | اقترب من النهاية ، يبدو أنه كان يهذي الى غاية توقف قلبه |
Ama her biri aynı şeyi geveleyip durdu hepsi bu defa son dediler. | Open Subtitles | لكن كل واحد كان يهذي بالشيء نفسه ظلوا يقولون أنّها المرة الأخيرة |
Onu bulduğumda yer altı ordusu ve Bane adında maskeli bir adam hakkında sayıklıyordu. | Open Subtitles | عندما اخرجته كان يهذي بشأن جيش سري في الانفاق رجل مقنع بإسم (بين) |
Rohan Kralı Théoden burada yaşıyor aklı yenik düşmüş bir hâlde. | Open Subtitles | هنا يسكن (ثيودين) ملك "روهان" الذي يهذي عقله |
Kardeş, sayıklıyor sadece. Affedin onu. | Open Subtitles | ايتها الاخت ، انه يهذي فأغفري له . |
O gün için dua ediyorum ama korkarım ateşten dolayı sayıklıyor. | Open Subtitles | لكن أخشى أنه يهذي من الحمى |
Bir çıkıyor bir giriyor. Galiba sayıklıyor. | Open Subtitles | -نعم, يغيب ويفيق ومن الواضح انه يهذي. |
- Onu rahat bırak, sayıklıyor. | Open Subtitles | اتركه و شأنه انه يهذي |
Hayır, biraz sayıklıyor. | Open Subtitles | كلا , لإنه يهذي |
İlaçlar yüzünden sadece sayıklıyor. | Open Subtitles | إنه مخدر الآن .. لذا هو يهذي |
Çünkü dayak yedi... ..ve sayıklıyor. | Open Subtitles | لانه تعرض للضرب ولأنه يهذي |
- sayıklıyor. Bundan biraz daha alsın. | Open Subtitles | -إنه يهذي خذ المزيد من هذا |
- Chucky Pancamo sayıklıyor. | Open Subtitles | - (تشاكي بانكامو) يهذي |
Ne geveleyip duruyor? | Open Subtitles | ما الذي يهذي بشأنه؟ |
Komedyen mi? geveleyip duruyordu. | Open Subtitles | كان يهذي بكلام ليس له معنى... |
Ve sayıklıyordu. | Open Subtitles | وكان يهذي |
Rohan Kralı Théoden burada yaşıyor aklı yenik düşmüş bir hâlde. | Open Subtitles | هنا يسكن (ثيودين) ملك" روهان" الذي يهذي عقله |