- Hayır ama katil, o koşu yaparken kurbanın ceplerini karıştırıyormuş. | Open Subtitles | لا، لكن القاتل كان مايزال يتفحص جيوب الضحية عندما كان يهرول |
Öğle vaktinde köşedeki parkın etrafında koşu yaptığını söyledi. | Open Subtitles | توم , قال انه يهرول عند الغداء في الحديقة |
Onu aynı zamanda koşu güzergahında protesto edeceğiz, ve şehir merkezinin 5 millik yarıçapındaki her GNC'de | Open Subtitles | و نحن أيضاً سنذهب ونحتج عند الطريق الذي يهرول فيه أنا بحاجة إلى شخص في كل موقع إستشارة عامة عن بعد خمسة أميال |
Tırıs gitmesini mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريديه أن يهرول ؟ |
Koşmuyor, millet. Tırıs gidiyor. | Open Subtitles | انة لا يركض انة يهرول |
Kardeşim Judah oğluyla koşu yaparken öldü. | Open Subtitles | أخي (يهودا) مات بينما كان يهرول مع إبنه الصغير |
Sonra Seward parkında koşu yaparken teknoloji çalışanı Colin Andrews kayıplara karıştı. | Open Subtitles | و يليه (كولين آندروس)، رائد التقنية الذي شوهد آخر مرة وهو يهرول في متنزه (سيوارد) |