"يهمني إن" - Translation from Arabic to Turkish

    • umurumda değil
        
    • umrumda değil
        
    • beni ilgilendirmiyor
        
    • önemli değil
        
    • umursadığım bir
        
    Bayan Avon'u çağırsalar bile umurumda değil. Bir Denizciyi öldürdüler. Open Subtitles لا يهمني إن اتصلا حتى بخبيرة التجميل لقد قتلا ضابطاً
    Yürüyebilirmisin, görebilirmisin, kendi kı*ını silebilirmisin, umurumda değil. Her zaman çirkindir, her zaman. Open Subtitles لا يهمني إن كان يمكنك السير، الرؤية أو مسح مؤخرتك، إنه دائماً سئ
    Jean, saha daha sıkı dedim. Nefes alıp alamamam umrumda değil. Open Subtitles جين,لقد قلت لك أضيق لا يهمني إن كنت لا أستطيع التنفس
    Uyanıp uyanmaması umrumda değil! Yedek panzerlere ne oldu? Open Subtitles لقد تحدثت مع الجنرال يودل لقد إستيقظ الفوهرر أنا لا يهمني إن كان قد إستيقظ ام لا ماذا عن إحتياطي المدرعات؟
    Oh, dosyanın başsavcı tarafından imzalandığı beni ilgilendirmiyor, Open Subtitles لا يهمني إن كان طلبك بحرية المعلومات موقع من النائب العام
    Yürüyememen, görememen, k.çını silememen önemli değil. Hepsi kötü. Open Subtitles لا يهمني إن كان يمكنك السير، الرؤية أو مسح مؤخرتك، إنه دائماً سئ
    Tek umursadığım bir oluğa işeyebilir. Open Subtitles لا يهمني إن بلل سرواله
    Genç, yaşlı, bekar ya da boşanmış olmanız umurumda değil... Open Subtitles لا يهمني إن كنتم كبار أو صغار عازبون أو مطلقون
    Hasta ya da ölü olmaları umurumda değil. Ama tehlikeliler. Open Subtitles لا يهمني إن ما كانوا مريضين أو ميتين، فإنهم خطرون
    Annenin ölmek üzere olması ya da onu görmek istememen umurumda değil. Open Subtitles لا يهمني إن كانت أمك على باب قبرها أو لا تريدين رؤيتها
    Nate, isterse dünyanın en ateşli pilici olsun umurumda değil. Open Subtitles نيت، لا يهمني إن كانت هي ضجة من هذا القرن.
    Solda, sağda, ortada veya nerede olduğunuz umurumda değil. TED لا يهمني إن كنت على اليسار، على اليمين، في الأعلى في المنتصف، أيّاً كان.
    Herife sabah çörekle birlikte silah verilmesi umurumda değil. Open Subtitles لا يهمني إن كانت شركة السلاح أعطت الرجل إم 16
    Oğlum olması umrumda değil, artık oyun oynuyor. Open Subtitles لا يهمني إن كان ابني أم لا، إنه يتلاعب بنا الان
    İyileşene kadar evde kalabilir, ama ondan sonra, babanız cehennemde çürüse bile umrumda değil. Open Subtitles حسناً، سأبقيه هذه الفترة لكن بعد هذا لا يهمني إن حتى ذهب للجحيم
    Peruk takıyor olması umrumda değil. Bu film oğlancılarla ilgili. Open Subtitles لا يهمني إن وضعت باروكة، إنه فيلم عن الفتيان
    Oh, dosyanın başsavcı tarafından imzalandığı beni ilgilendirmiyor, Open Subtitles لا يهمني إن كان طلبك بحرية المعلومات موقع من النائب العام
    Kimindi o saat? Çalman beni ilgilendirmiyor. Open Subtitles لا يهمني إن كنت سرقتها يمكنك أن تخبرني
    Annemin seni görmesi beni ilgilendirmiyor. Open Subtitles لا يهمني إن رأتك أمي
    Yürüyememen, görememen, k.çını silememen önemli değil. Hepsi kötü. Open Subtitles لا يهمني إن كان يمكنك السير، الرؤية أو مسح مؤخرتك، إنه دائماً سيىء
    Kanuni bir evlatlık olup olmaması benim için önemli değil. Open Subtitles لا يهمني إن كان تبني شرعي أو غير شرعي
    Tek umursadığım bir oluğa işeyebilir. Open Subtitles لا يهمني إن بلل سرواله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more