kadınlara yaklaşımına bak itiraf etmelisin ki ahab'in içinde saflık var hayır, bütün itiraf edeceğim senin pervasız olduğun babamın intikamını almak istediğim için mi? | Open Subtitles | لديه تلك الطريقه فى تعامله مع النساء ولكن يجب ان تعترف انه يوجد بداخله بعض النقاء لا |
İçinde ne olduğunu bulabilmek için nereden aldığını bilmeliyiz. | Open Subtitles | يجب ان نعرف من اين اشتريته لكي نعرف ماذا يوجد بداخله |
Protonu parçalara ayıracak tornavida ve.. .. içinde ne olduğuna dair bir plan yok. | Open Subtitles | لا يوجد مفك لتفكيك البروتون إلى فُتات ولا يوجد تخيل لما يوجد بداخله |
İçinde bir telefon var. Bunu başarabilmek için, gece gündüz çalışmalıyız. | Open Subtitles | يوجد بداخله هاتف نقّال، إذ يتحتّم أن يمكننا الوصول إليك على مدار الساعة |
İçinde ne olduğunu merak etmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تشعرين بالفضول لمعرفة ما يوجد بداخله ؟ |
Çorbanın içinde pirinç bile var bugün. | Open Subtitles | وحتى أن الحساء يوجد بداخله رز اليوم |
Bu mikro patlayıcının kendi zamanlayıcısı var... ..ayarlandıktan sonra 30 saniye içinde patlar. | Open Subtitles | هذا المفجر الصغير ... يوجد بداخله مؤقت مؤسس أن ينفجر بعد 30 ثانية بعد أن تزرعة |
- Ne için? Demek istediğim içinde ne var zaten biliyoruz, değil mi? | Open Subtitles | أعني، أننا جميعنا نعرف ما يوجد بداخله |
- İçinde bu kadar önemli olan ne var? | Open Subtitles | ما الذي يوجد بداخله بهذه الأهمية ؟ |
İçinde ne var? | Open Subtitles | ماذا يوجد بداخله? |
İçinde pıhtılaşma önleyici madde var. | Open Subtitles | يوجد بداخله مضاد للتخثر |
İçinde ne var? | Open Subtitles | ماذا يوجد بداخله ؟ |
- Aslında içinde pirinç patlakları var, o yüzden... | Open Subtitles | في الحقيقة يوجد بداخله الأرز |
İçinde ne olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | ولم أعلم حتّى ما يوجد بداخله. |
Herkesin içinde şeytanları vardır. | Open Subtitles | كلّ شيء يوجد بداخله شيطان. |