Hakkında anlatılanların yarısı yarı gerçek ise şimdiye dek yaşamış en zeki insan olduğuna şüphe yok. | TED | إذا كانت نصف القصص فقط عنه نصف صحيحة، فلا يوجد شك أنه أحد أذكى الأشخاص الذين عاشوا في أي وقتٍ مضى. |
Hiçbir şüphe yok, Madam. | Open Subtitles | يجب أن أقول يا سيدتي , أنه لا يوجد شك على الاطلاق |
Hiçbir şüphe yok, Madam. | Open Subtitles | يجب أن أقول يا سيدتي , أنه لا يوجد شك على الاطلاق |
Sen ve Clark'ın birbirinize göz kulak olabileceğinizden hiç kuşkum yok. | Open Subtitles | لا يوجد شك في عقلي بأنك أنتي و كلارك تستطيعون الأهتمام |
şüphesiz haklısınız. Teşekkür ederim, sevgili dostum. | Open Subtitles | لا يوجد شك بأنك محق شكراً لك يا زميلي العزيز |
İntihar ettiğinden hiç şüphem yok. | Open Subtitles | ولا يوجد شك فى انها حالة انتحار |
- Evet doğru ben kötü bir adamım. - Hiç şüpheniz olmasın. | Open Subtitles | ـ هذا صحيح , أنا رجل سييء ـ لا يوجد شك لدىَّ فى هذا |
Hem iz bırakmaz, hem de patron kim anlarlar. Buna şüphe yok. | Open Subtitles | لن يترك هذا أي كدمات، وتجعله يعرف من الزعيم، ولا يوجد شك بذلك |
Otobüsün refüje sürtündüğüne şüphe yok. | Open Subtitles | هذه الأشياء ربما تكون من أي مركبة لا يوجد شك أن هيكل الحافلة اصطدم بحاجز الطريق السريع |
Ülkelerimiz için yapılması gerekeni yaptığımızdan şüphe yok ama bazen, diğer görevlerden daha zor oluyor. | Open Subtitles | لا يوجد شك في أننا نقوم بما ينبغي من أجل .بلادنا، ولكن أحياناً تكون الأمور صعبة جداً علينا |
Vance Carhartt'ın bu sezon Diggers'ların içkilerinin kaynağı olduğuna hiç şüphe yok. | Open Subtitles | لا يوجد شك بأن فينس كيرت هو الأساس هذا هو الشراب هذه السنة |
"şüphe yok ki insanlığın en büyük erdemleri ailenin ve onların evlerinin etrafında yaratılır, güçlendirilir ve devam ettirilir." | Open Subtitles | لا يوجد شك أنه حول العائلة و المنزل كل الفضائل العظيمة للمجتمع الانساني تخلق,تصبح أقوى و يحافظ عليها |
"Sömürmek" bizim yeteneklerimizden biri. Ona şüphe yok. Bütün kurbanların o insan kaçakçısıyla bir ilişkisi varmış. | Open Subtitles | الإستخراج، تخصصنا لا يوجد شك بأن جميعُ الضحايا مرتبطون بطريقةٍ أو بأخرى بتاجرِ البشرِ هذا |
Bunun pek çok sebebi vardı ama şuna şüphe yok ki Cenevre'deki tek faks makinasının bant genişliği, pek çok kişiden mesaj alabilme konusunda birazcık sınırlıydı. | TED | هناك أسباب عديدة لذلك، لكن لا يوجد شك أن جهاز فاكس أخرقا واحدا في جينيف كان ضئيل الحدود النطاقية الترددية من حيث المقدرة على استقبال رسالة من أناس كثر. |
Onu çok sevdiğine hiç şüphe yok. | Open Subtitles | لذا، لا يوجد شك هنا، إنه مغرم كثيرًا. |
İlginç biri olduğuna şüphe yok. | Open Subtitles | انك لرجل شيق لا يوجد شك فى هذا |
Bu işi bilen biri tarafından kaleme alındığına şüphe yok. | Open Subtitles | كتبها شخص ما لهدف لا يوجد شك فى هذا |
Asıl öldürülmek istenenin Nick olduğunda şüphe yok sanırım? | Open Subtitles | أفترض أنه لا يوجد شك من أن الضحية "المفترضة كانت "نيك |
Asıl öldürülmek istenenin Nick olduğunda şüphe yok sanırım? | Open Subtitles | أفترض أنه لا يوجد شك من أن الضحية "المفترضة كانت "نيك |
Grimes Sid 6.7 ' nin bir parçası Bundan hiç kuşkum yok. | Open Subtitles | (ماثيو جرايمز) جزء من (سيد) 6.7. ولا يوجد شك في ذهني حول ذلك. |
Hiçbir kuşkum yok... | Open Subtitles | لا يوجد شك في ذلك |
Bay Hooper, şüphesiz ki akademik olarak doğuştan kabiliyetlisiniz ama burada verdiğimiz burs bundan çok daha fazlasıdır. | Open Subtitles | هذا سيئ سيد هوبير , لا يوجد شك بانك هديه اكاديميه ولكن الثقافه التي نعطيها هنا اكثر من مجرد هذا |
Çünkü bu fikri benim zamanımda geliştirdiğinden hiç şüphem yok. | Open Subtitles | لأنه لا يوجد شك في أن الخطف فكرة سيئة |
- Evet doğru ben kötü bir adamım. - Hiç şüpheniz olmasın. | Open Subtitles | ـ هذا صحيح , أنا رجل سييء ـ لا يوجد شك لدىَّ فى هذا |