Ama yardım için buraya geldim, çünkü burada insanlar var. | Open Subtitles | ولكننى حضرت لأطلب المساعدة لأنه يوجد ناس هنا |
Onlar liderlerimizdi. Çocuklar dünyada iyi ve kötü insanlar var. | Open Subtitles | كانوا قادتنا , يا أطفال يوجد ناس جيدون و ناس سيئون فى العالم |
Dışarıda bize ve İslam'a karşı nefretle kıvranan insanlar var. | Open Subtitles | بالخارج يوجد ناس مملؤون بالكراهية لنا وللإسلام |
Hiç tanıdığım yok. | Open Subtitles | لا يوجد ناس |
Orada insanlar vardı. | Open Subtitles | كان يوجد ناس , فى هذا المكان |
Etrafta masum insanlar varken o atışı yapabileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | لا اعلم إن كنت أستطيع ان اقوم بهذا لكن يوجد ناس أبرياء |
Aşağımızdaki balkonda muhtemelen hala striptizci kemikleri vardır ve şimdi burada sandalet giyen insanlar var. | Open Subtitles | الشرفة أسفلنا لا تزال مملوءة, ببقايا الراقصات. والآن يوجد ناس هنا يرتدون صنادل. |
Borçlu olduğum insanlar var. | Open Subtitles | تبين فجأة أنه يوجد ناس أدين لهم بالمال |
Bu şeyde boğazı kesilen insanlar var. | Open Subtitles | يوجد ناس سيقطع حناجرهم فى هذا. |
İyi niyetimizi kullanan insanlar var burada. | Open Subtitles | يوجد ناس هنا يقومون باستغلالنا |
ho! Etrafta insanlar var. | Open Subtitles | انتظري, يوجد ناس حولنا |
En azından burada insanlar var. | Open Subtitles | على الأقل يوجد ناس هنا |
Orada bizim gibi insanlar var. | Open Subtitles | يوجد ناس هناك مثلنا. |
Burada insanlar var!" diyor. | Open Subtitles | يوجد ناس هنا |
Etrafta insanlar var. | Open Subtitles | يوجد ناس هنا |
Hiç tanıdığım yok. Hiç para da yok. | Open Subtitles | لا يوجد ناس |
Etrafta insanlar varken işeyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني التبول بينما يوجد ناس حولي |