İp fabrikası mı var burada? Tut şu yılanı. | Open Subtitles | لا يوجد هنا شركات للطلب بالبريد امسك الثعبان |
Burada bazı hayvanlar var, burada da kocaman boynuzuyla, büyük bir gergedanın ön kısmı. | Open Subtitles | يوجد هنا و هناك بعض الحيوانات و هنا الجزء الأمامي من وحيد القرن بقرن كبير جداً |
Burada bir postane var, bir tane de Meydan'da var. | Open Subtitles | يوجد هنا مكتب بريد و هناك مكتب آخر عند الميدان |
Tam Burada bir paraşütümüz var. | TED | يوجد هنا من فوق المظلةُ. كان كل هذا يتمحور حول السلامةِ. |
Dünyadaki başka hiçbir yerde Buradaki kadar çıngıraklı yılan yoktur. | Open Subtitles | يوجد هنا ثعابين أكثر من أي مكان آخر على الأرض |
Ne var orada? | Open Subtitles | ماذا يوجد هنا بالأسفل؟ |
Metronun o ekşi ama tatlı kokusu burada yok. | Open Subtitles | "لا يوجد هنا عبق مترو الأنفاق" |
Ama n'olur n'olmaz diye, hepsi burada var. | Open Subtitles | لكن فقط في حالة، كل شيئ يوجد هنا. |
Bu kadar değerli ne var burada? Shawn, buradan çıkmalıyız. | Open Subtitles | ما الذي يوجد هنا وقيّم لهذه الدرجة حسناً |
Bu konuda sana yardımcı olabilecek insanlar var burada. | Open Subtitles | يوجد هنا أُناس يستطيعون مساعدتك في هذا |
Bu konuda sana yardımcı olabilecek insanlar var burada. | Open Subtitles | يوجد هنا أُناس يستطيعون مساعدتك في هذا |
Aman yarabbi, bu aksam ne kadar güzel kadinlar var burada. | Open Subtitles | يا إلهي, يوجد هنا بعض الحسناوات الليلة |
Asla "hoşça kal" diyemeyeceğim biri var burada. | Open Subtitles | يوجد هنا شخص لن أستطيع أن أقول له وداعا |
Mektubunda Burada bir ev var demiştin. Sen buna ev mi diyorsun? | Open Subtitles | قلتِ في رسالتك إنه يوجد هنا منزل، أتسمي هذا منزل؟ |
Ancak Burada bir kemirgen kış boyunca yiyecek bulmayı başarıyor. | Open Subtitles | ومع ذلك يوجد هنا قـارض أستطاع تدبير الغذاء على مدار شهور الشتاء |
Durum oldukça karışık, ancak şu ana kadar bildiklerimizin Burada bir özeti var. | Open Subtitles | الحاله فوضويه ولكن يوجد هنا ملخص لما نعرفه حتى الآن |
Buradaki senin bildiğin bir kalabalık değil. Bunlar profesyoneller. | Open Subtitles | الان لايوجد هنا جمع مناسب لحفلتك العاديه يوجد هنا محترفون |
Yerin üç km altındayız. Buradaki tek ışık bizim ışıklarımız. | Open Subtitles | نحن على بعد ميلين تحت الأرض الضوء الذى يوجد هنا بالأسفل هو ضوئنا فقط |
Ne var orada? | Open Subtitles | ماذا يوجد هنا ؟ |
Kim var orada? | Open Subtitles | -من يوجد هنا بحق الجحيم ؟ |
Clark burada yok artık. | Open Subtitles | لا يوجد هنا كلارك |
Bir iz de burada var ve bir tane de burada. | Open Subtitles | يوجد هنا أثر آخر و أثر آخر |
Dale Saiaihe Burda yaşadığını söylemiş, ama Burda ev falan yok, yani Dale Burda yaşamıyor. | Open Subtitles | ماذا عنه كقاتل؟ قال ديل أنه يسكن هنا لكن لا بيت يوجد هنا ,إذن لا يمكن أن يعيش ديل هنا |
Fakat Burada çok potansiyel var, bir çok .... oda var. | Open Subtitles | ولكن يوجد هنا الكثير من الإمكانيات وهناك العديد من .. الغُرف |