Sahiplenme tutkun uyandı yalnızca. Ve bu da öldürme isteğini uyandırır. | Open Subtitles | هذا يوقظ شهوة رغبة التملك وهذا يؤدي الى ايقاظ رغبة القتل |
Yıkım ya da tadilat her zaman ruhları uyandırır, onları rahatsız eder. | Open Subtitles | صحيح , الهدم أو إعاده عرض ، يمكن أن يوقظ الأرواح |
Bir kadının kendisini daha seksi hissetmesini sağlayacak bir parfüm belki de uyku hâlindeki ve bastırılmış parçalarını bile uyandıracak bir şey. | Open Subtitles | عطر تستطيع المرأة أنْ تتعطّر به ليساعدها أنْ تشعر بأنّها جنسية أكثر، ربّما حتى يوقظ جزء كامل من نفسها |
Shangri-La'ya ulaşıp da ebedi yaşam iksirinden içerse ordusunu uyandıracak ve o zaman kimse kurtulamayacak. | Open Subtitles | اذا استخدم الملك عين " الشنجريلا " سوف يوقظ جـــيـــشـــه ولن يستطيع احد ايقافه |
Millet geldik! Biri arkadaki uyuyan güzeli uyandırsın artık. Gelmedik mi daha? | Open Subtitles | يا رفاق لقد وصلنا يوقظ أحدكم الأمير النائمة في الخلف هل وصلنا؟ |
Evet, bu çoçuğu hiçbir şey uyandıramaz. | Open Subtitles | -نعم، لا شئ يوقظ ذلك الفتى لقد نامت في منزلي الكثير من عاشقات الصراخ الحقيقي |
Onu görmemizi istemezdi.... ...fakat içmiş olurdu ve bir şeye çarpıp herkesi uyandırırdı. | Open Subtitles | لكنه كان دائما سكران ، و بالتالي كان لابد أن يصطدم بشيء ما و يوقظ كل من بالمنزل |
Alarmım ölüleri uyandırmadan önce ben de bunun kökenini belirliyordum. | Open Subtitles | كنت قادرة على تحديد مصدره قبل أن يوقظ إنذاري الموتى. |
Onda, Jocelyn Fairchild'ı uyandırabilecek bir büyü kitabı var. | Open Subtitles | لديها كتاب تعويذات والذي يمكنه أن يوقظ جوسلين فيرتشايلد |
Herhangi bir ses, buna silah sesi de dahil, onları uykularından uyandırır. | Open Subtitles | وأخف وزنا بما في ذلك صوت الطلقات ، يوقظ لهم. |
Kaygı yaşlıları uyanık tutar ve onları erken uyandırır ama genç adamlar öğlene kadar mışıl mışıl uyur | Open Subtitles | الأهــتمام يوقظ الكـبار , ويوقظهم مبكراً لـكن الشبـاب يـنامون نـوماً عميـقاً حتى الـظهيرة |
Bence bu herkesi uyandırır. | Open Subtitles | حسناً، أتخيل أن هذا سوف يوقظ أى شخص |
O kızları uyandıracak. | Open Subtitles | سوف يوقظ البنات |
Çabuk çocukları uyandıracak | Open Subtitles | بسرعة, سوف يوقظ الأطفال |
Magnus annemi uyandıracak büyücünün Ragnor Fell olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أكتشف (ماغنوس) أن (راجنور فيل) هو الساحر الذي يمكنه أن يوقظ أمي |
Millet geldik! Biri arkadaki uyuyan güzeli uyandırsın artık. | Open Subtitles | يا رفاق لقد وصلنا يوقظ أحدكم الأمير النائمة في الخلف |
Fletcher bu gece anneni geçit töreni bile uyandıramaz. | Open Subtitles | لا يمكن للموكب العسكري أن يوقظ والدتك في الليل يا (فليتشر) |
Gürültü komşuları uyandırırdı. | Open Subtitles | ولا شك أن الصوت سوف يوقظ الجيران. |
Bütün evi uyandırmadan sepetine koy. Ölmedi, değil mi? Teli oraya geren ve sonrasında çıkartan sizdiniz. | Open Subtitles | ضعيه فى رالصندوق قبل ان يوقظ باقى المنزل وانت الذى حللت السلك بعد السقطة |
Rose Red'i uyandırabilecek tek kişi o. | Open Subtitles | "لو كان لاحد ان يوقظ "روز ريد فيجب ان تكون هى |
Ve fabrikadan döndüğünde annemi uyandırmak istemez kanepede uyurdu. | Open Subtitles | وعندما كان يأتي إلى المنزل من المصنع لم يُرد أن يوقظ أمي فكان ينام على الأريكة |