Yakın geçmişte, Meksika'nın Yucatán Yarımadası'nın dışında 177 kilometreyi aşkın genişlikte bir krater saptandı. | Open Subtitles | تم اكتشاف حفرة عرضها أكثر من 110 ميل بالقرب من شاطئ شبه جزيرة (يوكاتان) بـ(المكسيك). |
Son birkaç günde Yucatán ovalarından New York bölgesine kaç tane Mayalı uçmuş olabilir ki? | Open Subtitles | كمْ من (المايا) من الـ(يوكاتان) قد جاءوا لمنطقة (نيويورك) بالأيّام القليلة الماضية؟ |
Meleagris ocellata sadece Yucatán Yarımadası'nda yaşar. | Open Subtitles | يعيش فقط في شبه جزيرة يوكاتان |
Yukatan, Peninsula, Yukatan, Campeçe ve Kuntina Roo. Quintina Roo. | Open Subtitles | يوكاتان و كامبيتشي و كوينتانا رو كوينتانا رو |
Yukatan'da dendiği gibi "yuka" diye söylenmeli. | Open Subtitles | يجب أن تلفظ ( يوكا ) كما في ( يوكاتان = اسم بلد ) |
Meksika Yucatan'daki bir volkanik patlama ile harap oldu. | Open Subtitles | دمر إنفجار بركاني ولاية يوكاتان بالمكسيك |
Harika bir yerdir. Yucatan peninsula nın kuzey yakasında | Open Subtitles | انه مكان رائع وفي الطرف الشمالي من شبه جزيرة يوكاتان |
Son birkaç günde Yucatán'da bulunmadıysa hâlâ üzerinde polen bulunması pek de olası değil. | Open Subtitles | ما لمْ يكن في الـ(يوكاتان) بوقتٍ ما خلال الأيّام القليلة الماضية. -أجل، سننتظر . |
Güzel düşünce ama bu polen, sadece Yucatán Peninsula'nın ovalarında yetişiyor. | Open Subtitles | فكرة جميلة، لكن هذا اللقاح من نوع مُعيّن من القرع الذي ينمو فقط في المناطق المُنخفضة من شبه جزيرة (يوكاتان). -حيث كان موقع الحفر . |
Yucatan Peninsula'da, bugün bir Meksika köyü olan Chicxulub yakınlarında yüz milyon megaton TNT gücüyle infilak etti. | Open Subtitles | وإنفجر في شبه جزيرة يوكاتان والتي تقع في يومنا هذا فيما يعرف بقرية تشيكسلوب المكسيكيه بقوة 100 مليون ميجا طن من التي إن تي |
Burada, Meksika'nın Yucatan Peninsula bölgesinde okyanustan uzakta orman, kesintisiz yüzlerce kilometre uzanıyor. | Open Subtitles | في الأرض بعيداً عن المحيط، هنا في شبه جزيرة "يوكاتان" المكسيكية، تمتد الغابة متصلة لمئات الأميال. |
Bu da Yucatan'dan Stonehenge'e bir düz çizgi. | Open Subtitles | إنه خط مباشر من يوكاتان لستونهنج |